"Sağlıklı yaşamak" istiyorsan,
şükür, hamd ve tövbe etmenin ne anlama geldiğini bilmeyenlerden uzak durmakta yarar var sevgili dostum!
Sevgi ve sorumluluk bilinci ile yaşamayı tercih edenlere el uzat; insana teşekkür etmeyi ve insandan özür dilemeyi bilmeyenlere ise hayatının tüm kapılarını kapat denilse hiç düşünme! Herkesin seni sevmesini ve vefalı olmasını da bekleme; bu imkânsız...
Her şey güzel olmayabilir; ama hayata anlam kazandırmak mümkün...
Hani hep anlatılır ya sevgili dostum; açlıktan ölmek üzere olan bir köpeği alıp, onu refaha kavuşturup, sahip çıkarsanız sizi ısırmayacaktır. İşte yaşanan bu gerçeklik, köpek ile insan arasındaki temel farktır...Kısacası, bir köpeğin dostluğu, bir dostun köpekliğinden daha iyidir..! İnsan kendini başka yaratıklardan çok üstün görüyorsa, tekrar tekrar düşünmesi gerekiyor...Dostunun sırlarını, üç beş kuruşa başka masalarda satan, vefasız ve karaktersizlerin dünyası elbette olmayacaktır bu dünya!
Türkiye gündeminde öyle şeyler konuşuluyor ki, cümle aleme rezil rüsva olmaktan başka bir iş yaptığımız yok. Akıl sahiplerinin her müdahalesi ne ses getiriyor, ne de yankı buluyor. Çoğunluk nüfusu Müslüman olan bir ülkenin, siyasetçisinden halkına uzanan hemen her kesim, birbiriyle kavgalı. İtişiyor; didişiyor; ne kadar sevgisizlik ve kötülük varsa hepsini inatla yaşatmaya çalışıyoruz sanki...Ahlâk ve karakter yoksunu kötülük temsilcileri, iyilik el üstünde tutulmasın, kelebek etkisi yaratmasın diye şüphe tohumları ekmekle meşguller. Topraklar değil sevgili dostum; beyinler işgal ediliyor böylelikle, farkında mısın!
Bize kalmayacak bir dünya için, bize kalacak ve bizimle gelecek olan günahlar biriktirmekle meşgulüz...
Oysa ki, Peygamberimizin hayatının her safhasına işleyen ve anlam bulan sevgi, merhamet, şefkat, affedici ve adaletli yaşam biçimini ne çabuk unuttuk...! Tarihin en saygın ve bilge önderi olan Peygamberimizin bir ümmeti olarak, utanılacak bir halde olduğumuzu kabul etmemiz gerekiyor. Bırakın artık ahkâm kesmeyi! Sizden istenen ahkâm kesmek değil; insanca yaşamanın yollarını aramak! İnsanca, hep insanca yaşamı arzulayan ve bunun için mücadele edenlere de yazık...
Bu kafa yapısı, ne özgürlükle, ne de insanlıkla örtüşüyor. Devleti bir nimet ve menfaat kapısı olarak görme devri kapanmıştır artık! Devletin, toplumsal barışı koruyacak ve insanlığa fayda sağlayacak en üst kurum olduğunu ne zaman anlayacaksınız? Malesef, sahnede öyle aşağılık bir mücadele biçimi var ki, sevgili dostum; insanların zayıf noktalarını araştırarak ordan vurmaya çalışan; kin, nefret, kıskançlık ve haset dolu; adına insan denilemeyecek "yaratıklar" tarafından kurgulanan, adı belirsiz, ahlâksız ve insanlık dışı bir oyun sergileniyor sahnede...Ve utanmadan da adına "siyaset veya politika böyle bir şey" denilip geçiliyor. Lânet olsun sizin siyasetinize de, biçimine de! Bilmezler ki, iyiliksever ve dürüst yaşam felsefesini benimsemiş derviş ruhlu insanlar, kendi yaralarıyla çoktan yüzleşmiştir; kimsenin o yarayı bir daha kanatma şansı olamaz. Elbette, aklını çalıştıran, üreten, sorgulayan, delillerle konuşan, neye, ne için inandığını bilen insanlardan rahatsız olanlar hep olacaktır. Bu tip duyarlı kitlelerden çok korktukları da kesin! Bakmayın korku saldıklarına...
Evet sevgili dostum; "sizi rahatsız etmeye geldik" diyen insanların önünde saygıyla eğilmenin zamanıdır...Bu ülkenin bir avuç cesur yürekli kafa katmanı ve aydını, devletin ve toplumun ortak menfaatleri için sesini yükseltiyor ve duyurmaya çalışıyorsa, gerçek vatanseverler de onlardır. Selâm olsun, ülkesini ve değerlerini koruyanlara ve el üstünde tutanlara..!
Sevgi diyorum sevgili dostum; sevgi..! Öyle sıradan ve zoraki sevgiden değil; hak edilmesi gereken, içten ve candan olan sevgiden bahsediyoruz...Akrabalık bağından kaynaklanan, iğrenç ve samimiyetsiz bir sevgi istemiyoruz.
Velhasılı kelâm sevgili dostum; uçan kuşla dahi konuşan insanların dünyasını anlamak için daha çoook çalışmalısın!
İyilik ve insanlık meşalesini her yakışımızda, kafasını kaldırıp "bu nedir?" diye anlamaya ve anlamlandırmaya çalışan insanlara selâm olsun!
Meyvanın en lezzetlisi, kuşun gagaladığı meyvadır! Yaralıdır ama lezzetlidir; tadına hiç doyum olmaz!
Bu arada, "eline, beline ve diline hakim ol" diyen bilgeyi de unuttuk ne yazık ki..!
"Göklerde ve yerde olan her şey yalnız Allah’ındır; kuşkusuz hiçbir şeye ihtiyacı olmayan ve her türlü övgüye lâyık olan yalnız Allah’tır."
Beşer ise şaşar sevgili dostum; ne kadar serveti, kibiri, zalimliği, bozgunculuğu, cahilliği ve nankörlüğü olsa da, muhtaçtır; acizdir; çaresizdir...
