Başkalarının ya da başka toplumların yaşadıklarından ders çıkarmak, medeni dünyada erdemli bir bir yaklaşım olarak kabul ediliyor sevgili dostum! Ne insanlar, ne hükümetler, ne de devletler, bütün hataları yapacak kadar bir ömre ve imkâna asla sahip değiller...Akıl dünyasının, ders almak ve aynı hataları yapmamak olarak tanımladığı bu anlayışı; inancımız, ibretlik kıssalar ve tarihi olaylar üzerinden  bize aktarsa da, bizler hâlâ siyasetin ve siyasetçinin iflah olmaz kafa yapısında boğulup, heder olup gidiyoruz malesef...Bunca yetişmiş insanın ve üniversitenin olduğu bu ülkede aklen ukalalıktan, fikren fukaralıktan kurtulamadık be dostum; yanarız da, ona yanarız...Ha bire, biz, siz demekten yorulmadık. Başımıza gelen felaketler ve musibetler bile fayda etmedi...Nasıl bir devir bu, nasıl bir insanlıktır bu; bir türlü akıl erdiremiyoruz. Kahvede, evde, mecliste, eş dost ortamında ve ekranlarda çene çalıp duruyoruz. Allah'ım ne büyük talihsizliktir bu! Deprem olur, sel olur, yangın olur, kar yağar; hep kavga ederiz bunlar hakkında...Aklı selim insanlar gibi düşünüp de, mağdur olan insanlarımıza nasıl  yardım edebiliriz; onların acılarını nasıl hafifletebiliriz; bir el de biz atalım, bunlarla ilgili işleyen pratik bir sistem veya düzen nasıl kurabiliriz diye hemen hiç düşünmeyiz ve tartışmayız...Varsa yoksa hükümet aşağı, hükümet yukarı, belediye başkanı yeterli mi yetersiz mı, başarılı mı başarısız mı, yok şöyle oldu, yok böyle oldu diyerek, politize olmuş kafalarla ve onların kamuoyundaki yüzleriyle, cehaletin dibine vururuz. Sevgili dostum; aynı kafa yapısıyla siyaset yapacaksa, hiç kimse siyasete soyunmasın artık; herkes bildiği işi ve mesleği yapsın; daha yararlı olur millet için! Yeter bu memleketin çapsız insanlardan çektikleri...Nasıl bir egodur, nasıl bir kendini bilmezliktir, nasıl bir yüzsüzlüktür bu anlayabilene aşk olsun! 

Milletvekili olmak hem halka, hem de Hakk'a karşı sorumluluk taşımak demektir; ne çabuk unuttunuz..! Tarih önünde ağır bir karşılığı olan görevlerini yapmayanlar, bırakın  milleti, gün gelince çocuklarının ve torunlarının yüzüne hangi yüzle bakacaklar! Sormayacaklar mı, onurlu bir duruş neden sergilemedin? Bu zihniyetle, sandık kurarak ve oy vererek halen gelişeceğimizi  düşünen varsa, tekrar düşünmesini öneririz...

Velhasılı kelam sevgili dostum; gün gelir devran döner; keser döner, sap döner! Bu işin özeti bundan ibaret...Zihniyet değişmediği sürece, aynı saçmalıklar yaşanır gider...Millet de gün yüzü göremeden terki diyar eder..!