İktidar kanadı, piyasalardaki bütün pahalılığa ve istikrarsızlığa rağmen, ortada gerçek bir sorun yokmuş gibi, finansörleri ve devletin bütün imkanlarını kullanarak sahada olmadık biçimde estirip duruyor sevgili dostum!
Bütün propaganda araçlarını ve teknolojiyi çok iyi kullanarak gerekli gereksiz onlarca proje yapacağını iddia ederek güç ve gövde gösterisinde rakiplerinin çok ilerisinde gidiyor şimdilik. Seçmen, günlük geçim kaygılarıyla ve geleceğe dair endişeleriyle yaşayıp giderken, aslında seçimi bir formalite olarak algılıyor. "Ne olacaksa olsun, geçsin gitsin, kim kazanırsa kazansın, kısa vadede bir şeyler değişmez" anlayışı içinde, mevcut yaşam koşullarından şikâyet etse de, sandığa gidince yine iktidar kanadına oyunu kullanacak. Seçmenin ruh halini ve beklentilerini bir kenara bırakırsan sevgili dostum; seçim yarışında muhalefet partilerinin sesi cılız kalıyor ve kendilerini ifade etmede yetersizler...
Esasında, medeni ülkelerin bakış açısından bakılırsa, şu ülke ortamında iktidar kanadının kazanma şansı hiç yok! Gel gör ki, toplumu arkasından sürükleyecek karizmatik liderler ve belediye başkan adayları iktidarın vaatleri karşısında gölgede kalıyor. Şeffaf, ahlâklı ve hesap verebilir belediyecilik muhalefet kanadının vaatlerinin ana şemsiyesini oluşturuyor. Trabzon özelinden bakıldığında, iktidarın oyları, emeklilerin küskünlüğü nedeniyle bir miktar düşse de, yine oyların büyük çoğunluğunu alıp yoluna devam edecek. Siyasal İslâmcı ve milliyetçi muhafazakâr ittifak geçen seçimde elde ettiği üstünlüğünü bir şekilde devam ettirecek. İktidar adaylarının karşısında o kadar çok partinin adayı var ki sahada, bu durum yine iktidarın değirmenine su akıtmaya devam ediyor. Parçalanmış muhalefet partileri, sırf kendi egolarını tatmin etmek, böyle bir siyasal ortamda "hür ve müstakil" olarak seçime kendi adaylarıyla girmeyi bir marifet sanıyor...
Velhasılı kelam sevgili dostum; halk ister fakir olsun ister zengin olsun, bu siyasal ortamda, hep güçlüden yana olmuştur. Mecvut iktidarın bütün başarısızlıklarına rağmen, kendi adaylarını bütün gücüyle sahaya sürmesi ve kendi belediye başkan adayları sanki muhalefetten geliyormuş gibi, vaatlerde bulunması seçmeni ister istemez bloke ediyor...
Öyle anlaşılıyor ki sevgili dostum; insan, başedemediği acılarını, bilinçsizce değişik yollarla bastırmaya çalışıyor...
Ya aşırı işkolik olarak,
Ya aşırı temizlik yaparak,
Ya alkole, kumara ve e bağımlı kalarak,
Ya aşırı ibadet yaparak,
Ya olur olmaz yere sürekli gülüp her şeyle dalga geçerek,
Ya aşırı, anlamsız ve gereksiz konuşarak,
Ya dinler gibi yapıp dinlemeyerek ve düşünmeyerek,
Ya yalnız kalamayarak, insansız yapamayarak...
Herkesin bir derdi var işte! Kimi anlatır dilini yorar; kimi susar yüreğini yorar...
Vallahi ne düşünebilir ki insan böyle zamanlarda! Pahalılıktan başka bir şey yok...!