İnsanın ruhuna iyi gelen her ne varsa, "günah"! yani yasak diyerek işin içinden çıktılar atalarımız, alimlerimiz, hocalarımız...

Ama öyle zannettiler! Korku diline, şiddete ve dayağa ise din ahlakı dediler! Dediler ama sevgiyi unuttular; sanki bir zayıflıkmış gibi...

Yasaklayarak, yasakların alanını genişleterek başarı hikayesi yaratmaya çalıştılar; direndiler...

Çalıştılar,  çalışmasına ama son  tahlilde başarısız oldular...Günah adına ne varsa hepsi cazibesini korudu ve yaygınlaşarak sevaba dönüştü sanki.İnsanın ruhunu serinleten ve ferahlatan her ne varsa değerli olduğunu olduğunu unutma sevgili dostum!
Haramla helal, sevapla günahın hatlarının  birbirine karıştığı anlaşıldı  günümüzde...İnançlarımız da, çeşit çeşit oldu; mensubiyetlerimiz de...Herkesin  dilinde dolaşan din, bir üstünlük aracına dönüştürüldü günümüzde...

Oysa öyle mi sevgili dostum?

Hayatı güzelleştiren her ne varsa ilahi zeka bunları öğütlemişti. Üstünlüğün takvada olduğunu ne zaman unuttun! Yoksa takvanın anlamı mı sana anlamsız gelen!

Din adına konuşulan her ne varsa tam tersini yapiyoruz; sadece konuşup ahkam kesiyoruz; sevap elde edip cennete gireceğimizi düşünüyoruz.

Ama gerçek ne diyor sevgili dostum; hiç merak ettin mi? Yapma, etme sana da yazık, bana da yazık, bize de yazık, millete de yazık!

Yazık etme, ziyan etme be dostum zamanı da aklını da! Bırak kendini gerçek doğruların kollarına, aklın büyüyen çapına ve cesaretine; uç uçabilirsen, dur durabilirsen!

Eyvallah...