Sevgili dostum! İnsanların gerçekten ne düşündüklerini öğrenmek için söylediklerine değil, yaptıklarına bakmalısın!
Unutma!
Sana ışık tutanlara sırtını dönersen; göreceğin tek şey kendi karanlığındır. Aydınlıktan korkma ve kaçma karanlığa.
Düşme karanlığın belirsizliğine ve şaşkınlığına...
Aydınlat hem kendini hem de sevdiklerine. Yayılsın dalga dalga aydınlık, yayılsın dalga hakikat ve de özgürlük...
Ne diye şeytana kızarsın her sıkıştığında? Bir iyilik yap, gör bak o sana kızacak!
Her şeyin doğada başlayıp doğada bittiğini söyleyenleri kücümsüyordun...
Sizin ne yaptığınız ve kim olduğunuz hiç de önemli değil o doğada! Sadece anlamak ve bütünleşmek ister seninle! Işte benden, dile benden ne dilersen dercesine! Dokun bana ki, üreteyim senin için sevgiyle ve mutlulukla; hayatını feda edercesine...
Ve işin nihayetinde adım adım ilerler hayat, yavaş yavaş ölür insanlar; yetişemezsin hiçbir şeye, yakalayamazsın gerçekleri...
Eğer inancınız, ölümden önce bir işe yaramazsa, ölümden sonra da hiç bir işe yaramayacaktır...
Küçümsenen en küçük davranışların bile elbette bir hesabı olacaktır...
Zamanın gerçeklerini ve yeniliklerini inkar edenler, elindeki gücü ve bayrağı devretmek istemeyenler, tarihin derinliklerinde unutulup gittiler...