Öncelikle geçmiş bayramınızı kutluyorum. Umuyorum ki güzel bir bayram geçirmişsinizdir.

Dönelim konumuza. Bildiğiniz üzere Trabzonspor arka arkaya birkaç hazırlık maçı yaptı.

Hem as 11'i denemek hem de as kadroyu ikame edecek oyuncuları belirlemek açısından önemli maçlardı bunlar.

Maçların tamamında 2 farklı 11 denendi. Bunların hangisinin as kadro olarak düşünüldüğünü anlamak zor olmasa gerek.

Hazırlık maçlarında bazı gençlerin ilk 11'i zorlayabilecek potansiyele sahip olduğunu gözlemledik. Bu, gelecek adına olumlu.

Dikkat çeken bir durum da alternatif kadronun bazı maçlarda daha istekli olduğuydu. Buna forma garantisinin rehaveti ya da gençlerin azmi diyebiliriz. Umalım ki ikincisi olsun zira birinci şık iyi yönetilemediği taktirde ileride sıkıntılara yol açabilir.

Hazırlık maçlarında göze batan, takımın oturmuş bir taktik anlayışının olmadığı görüntüsü, zaman zaman saman alevi gibi parlayan organize ataklar dışında dağınık bir oyun sergilenmesinin, yoğun antrenman ve maç programıyla alakalı olduğunu düşünüyorum, en azından öyle umut ediyorum.

Bireysel yeteneklerin ön planda olduğu bir kadroda dediğim dağınık yapı ancak takım olma bilinciyle çözülebilir ki Abdullah Avcı takım bilinci konusunda Türkiye'nin en iyilerinden biri, o sebepten içim şimdilik rahat.

Hücumda çeşitliliğin ve verimin de kadro ve taktik anlayış oturdukça  artacağını, yoluna gireceğini düşünüyorum.

Benim dikkatimi çeken bir nokta da transferler konusunda basındaki söylemlerde geçen "Abdullah Hoca çok istiyor" sözü. Hoca çok istiyor olayı yönetim tarafından icraata dökülmüş gözüküyor. Transferi Abdullah Avcı yönetiyor diyebiliriz. Bu aslında olması gereken yani doğru olan uygulama.

Bir takımı bir hocaya emanet ettiyseniz istediği transferleri mali hedefler doğrultusunda gerçekleştirmek yönetimlerin asli görevi olmalıdır.

İleride olumlu ve ya olumsuz olur bu ise hocanın sorumluluğunda. Bir dediği iki edilmeyen teknik adam başarıda da başarısızlıkta da ana unsur olacaktır.

Özetlemek gerekirse; Yönetim ve Hocanın uyumlu olması kulüp ve takım için çok önemli bir durum. Bu açıdan baktığınızda Trabzonspor şu anda doğru yolda.

Önümüzdeki Avrupa maçlarına hazır mıyız derseniz bunu ancak maçlar oynanırken anlayabileceğimizi söyleyebilirim. Rakibimizin Molde olacağını varsayarak; liginde 14 maça çıkmış ve lider durumda bulunduğunu, kadro olarak bizden daha hazır olduğunu, oturmuş bir taktik anlayışla karşımıza çıkacağını düşünürsek işimizin pek kolay olmayacağını ve çok dikkat etmemiz gerektiğini belirtmek isterim. Umut ediyorum ki Avrupa'da yolumuza devam edeceğiz. Şu an için olumsuz düşünmemizi gerektirecek hiçbir durum yok. Şimdi tam ve koşulsuz destek zamanı.

Sağlıkla kalın,