Trabzon ve çevresinde yaşayan en eski topluluklar; Makronlar, Mösinekler, Driller, Kohlar, Tzannlar ve Tibarenler adı ile tarihte yerini alır. Bu topluluklar, bölgeyi sömürge edinen Fenikeliler, Grekler, Asuriler, Persler ve Lâtinlerin kültürlerinden etkilenmişler; ancak, kendilerine özgü kültürel kimliklerinden sıyrılıp çıkmamışlar; kendi geleneklerini ve dillerini korumuşlardı.

Trabzon halkı, genellikle serbest şehir özelliği içinde yaşamını sürdürür. Justinyen, Trabzon ve çevresindeki toplulukları egemenlik altına alabilmek için bölgede yeni yollar yaptırır. Ayrıca, kaleler ve kiliseler inşa ederek yerli halkı elde etmek ister. Trabzon şehri, 1204 ile 1461 arasında Trabzon Komnenos Devleti'nin başkenti olarak gelişmiş bir şehir özelliği kazanmış. Komnenoslar döneminde yerli kavimlerin büyük bir çoğunluğu Hıristiyan inancını benimsemiş; Grek diliyle kendi yerel dillerinin birleşiminden oluşan Trabzon Rumcası denilen yerel bir dili konuşmaya başlamıştır.

Trabzon'un fethinden sonra Hıristiyanlaşmış yerli halkın büyük bir kısmının bölgede kalmasına izin verilmiş; surlar içindeki eski halk güvenlik gerekçesiyle sur dışındaki mahallelere yerleştirilmiş; bir kısmı da Osmanlı iskân politikası gereği İstanbul'a nakledilmişti. Trabzon kale içinde Hıristiyanların boşalttığı evlere ve mülklere de Anadolu'nun çeşitli bölgelerinden getirilen Türkler yerleştirilmiştir. Hıristiyan toplum, azınlık hukuku içinde yaşamını sürdürürken, bir kısmı İslamiyeti benimsemiş; 16. yüzyıldan itibaren yeni gelen Müslüman göçmenlerle birlikte Trabzon nüfusunda İslami çoğunluk oluşmuştu.

İslamı kabul eden, yani din değiştiren yerli halkın da kendi dilini konuşmasına izin verilmiştir. 20. yüzyıl başlarından itibaren, Ermenilik ve Rumluk milliyetçi beklentiler bulmuş; 1915'te tehcir kanunuyla Trabzon Ermenileri sürgün edilmiş öncelikle... Geride kalan, bölgenin Hıristiyan Rum toplumu ise dini liderlerin öncülüğünde Pontosçuluk faaliyetlerine girişmiş; bu düşüncelerini, Rusya'nın Trabzon'u işgali sırasında uygulamak isteyerek, bölgede bağımsız bir Pontos Devleti kurma  girişimlerinde bulunmuşlardı. Ulusal kurtuluş savaşının başarıya ulaşmasından sonra, Trabzon ve çevresindeki Hıristiyan toplum, Yunanistanla yapılan mübadele anlaşması doğrultusunda Yunanistan'a göç etmek zorunda kalmıştı. 1923'ten sonra Trabzon da, diğer Anadolu şehirleri gibi ulusal devlet kimliği içinde yerini almıştı...