"Adınızın hiçbir önemi yok! İnsanlık bir kimliktir..!" diyen bilgeyi, ahmak ve aptal liderler mahcup etmeye devam ediyor sevgili dostum! 

Liderlerin kalitesini anlamanın en kısa yolu, etrafındaki kişilere bakmaktır denilir ya işte tam da zamanı...

Her sıkıştığında silahlarla gövde gösterisi yapan, birilerine meydan okuyan, kafası kırık, ruh hastası liderlerin elinde, zavallı insanlar bir o yana bir bu yana savrulmaya devam ediyor. Savaşın hakikaten meşru bir sebebi olsa herkes anlayacak da, bu kadar alçalmış liderlerin elinde silahların bir oyuncağa dönüştürülmesini, aklı selim olanlar bir türlü anlayamıyor. Ha bire savaş tamtamları ile borazanları çalanlar, savaşmayı sevenler, aslında en büyük korkaklardır sevgili dostum! Başkalarının  kanı ve gözyaşı üzerinden kahramanlık peşinde koşup duruyorlar...! Ülkeler için de, toplumlar için de, kişiler için de, geçerli olan tek şey; ateşin düştüğü yeri yaktığı gerçeğidir. Sadece Türk televizyonları ve yorumcuları değil; bütün dünya televizyonları işi gücü bırakmış; Ukrayna' daki işgali ve savaş sahnelerini heyecanla, film izler gibi izliyor. Bazıları da, savaş üzerinden pirim yapıp dövizinin, altının ve kripto parasının değer kazanması için hayaller kuruyor.  Diğer siyasetçiler de, kavgaya tutuşmuş iki kişiyi ayırmak istermiş gibi formalite hamleler yapma peşinde; müzakere talebinde bulunuyorlar; gerçekten barışseverlermiş gibi...Ülkeler sorunlarını bir kenara bırakmış sanki savaşın uzamasını istiyor gibiler. Yani savaş filminin uzun sürmesi makbulmuş gibi...!

Ne kavgadan, ne de savaştan önce hiçbir devlet kılını bile kıpırdatmazken ne hikmetse, herkes barış için seferber olma pozları veriyor...! Yazık ki, ne yazık; insanlık adına! Sıvı yağ ve un satan tüccar da, savaşı bahane ederek "zam kapıda" mesajını vermekle meşgul! Nedenmiş? diye sorulduğunda, bu ürünler Ukrayna'dan ve Rusya'dan geliyormuş. Seviniyorlar mı üzülüyorlar mı belli değil!

Sevgili dostum; bakma sen kimin ne düşündüğüne. Her savaş gibi, bu da bir insanlık dramından ibaret! Birbirini yok etmek için savaşanların dünyasını asla anlamak mümkün değil! Ve bu gibi savaşlardan medet umup kendilerine fırsat yaratmak isteyen ahlâksız ve karaktersiz insanları ve düşünceleri de bir yere not etmek gerekiyor. Dünyanın bir yerine düşen ateş, diğer yerlerinde can acıtmıyorsa, yazık insanlık alemine! "Savaşa hayır!" diyen bütün insanların sesine kulak ver sevgili dostum!

Velhasılı kelam; patlayan bombalar, fırlatılan füzeler, sıkılan mermiler; yani insana ve doğaya zarar veren ve tahrip eden her ne varsa adına teknoloji diyorsanız yazıklar olsun insanlığınıza da teknolojinize de...!

Bir de, koca koca adamlar ya da sıradan yorumcuların ahkâm kesmesi yok mu? İnsan kendinden de, insanlığından da utanıyor. Küresel bir salgın sürecinde bütün insanlık tehdit altındayken, açlık ve yokluk tehdidi zirveye çıkmışken, döndürülen bu dolaplar ve savaş sevicilik, dünyayı yaşanmaz kılmaktan başka bir işe yaramıyor. Büyüklerimizin deyişiyle, "Vah beni, vah beni! Eyvahlar olsun; eyvahlar!"