"Giden kişiye tutunmayın; aksi halde gelen kişiyle tanışamazsınız " diyen bilge adamı bilir misin sevgili dostum! İnsan hangi yaşta olursa olsun, yine büyük hayaller kurabilir ve büyük işler başarabilir aslında..."Bizden geçti artık" düşüncesi, tam bir acizlik, teslimiyet ve iflah olmaz bir tembellik halinden ibaret. Aslında yaşlılık hali, insanın enerjisini de heyecanını da alıp götürüyor; böyle bir ruh hali oluşuyor. Her yaşta insanın bir deneyimi ve diğerlerinden üstün yönleri olduğunu çoğu kez unutuyoruz!

İlginç olan, hangi işte ve alanda olursa olsun; herkes birbirini sinsice takip ediyor; yargılamak, ahkâm kesmek ve gıybet etmek için sadece fırsat kolluyor olması... Kimse, kimsenin mutluluğundan haz almıyor. Mutluluğu da paylaşmak artık bir uğursuzluk alameti olarak görülüyor sanki. Mutluluğa gölge düşürmemek için gizliden gizliye yaşanan mutluluklar var artık! Bencilce ve yüksek ego ile yaşananları ise anlatmak ne mümkün...!

Çoğu insan, mutluluğun ve sevginin özlemiyle yaşarken, bunları yakalamanın yöntemlerini de aramakla meşgul. Boş durmuyorlar. Bazıları ise pes etmiş durumda; her şeyi doğal akışına bırakmış...

Bilgenin dediği gibi, "Mutluluk, kelebek gibidir. Onu yakalamaya çalıştığınızda hep kaçar. Ancak dikkatinizi başka şeylere verdiğinizde gelip omuzunuza konar..."

Düşünmeyi deneyen insanlar ise, ister sevgi, isterse mutluluk için bir emek harcamanın ve mücadele etmenin zorunluluğundan bahsederler. Canı gönülden vermek ve paylaşmaktan geçiyor her şey sevgili dostum!

Bakma sen servetine ve kudretine güvenenlere...Gün geliyor; ne servet, ne kudret, ne çoluk çocuk, ne beden, ne nefes, ne de akıl veya zihin kalıyor...Kala kala, çıplak beden kalıyor; insan çıplak geldiği gibi çıplak gidiyor. Belki bu dünyaya gelmemize biz karar veremiyoruz ama, nasıl bir insan olacağımıza ve nasıl bir öteki yaşamı arzuladığımıza biz karar veriyoruz. Karar vermek; aklı kullanmak, özgürce tercih etmek ve acı çekmekten geçiyor. Ve sonunda özgürlüğümüze mahkûm oluyoruz. Kararı veren bizsek, sonuçlarına katlanacak ve kabullenecek olan da bizleriz.

Velhasılı kelâm sevgili dostum; insan yaptığı şeylerden sorumludur; yapacağını söylediği şeylerden değil!

İnsan olan, anlamsız bir hayata dayanamaz sevgili dostum! Hayatı anlamlı kılmaya ve hayata değer katmaya çalışır; durur. Belki de, kötülere ve kötülüklere inat, insanlığın varlığını sarsacak her hamleyi göğüsler ve onunla yüksek bir iman ve devrimci ruhla savaşır; kazansa da kaybetse de, önemsemez...

Her insan hayatı bir potansiyel güç içerir; eğer o potansiyel yerine getirilmezse, o zaman o hayat boşa gitmiş demektir. Hayatını boş işlerle heba eden bir memleket düşünün ki, sonu iyi olsun...!