Bazı maçlar vardır ki rakibin fişini ilk yarıdan çekersiniz. Alanya maçında işte tam da bu oldu. İlk 40 dakikada gelen 4 farklı skor maçın kaderini de erkenden çizdi.

İyi oynamak kadar rakibin hatalarını değerlendirmek de önemlidir. Trabzonspor gibi rakip sahada şok presi en iyi uygulayan takımlardan birine karşı ayakları çok da iyi olmayan geri bölge topçuları ile oyunu geriden kurmada ısrar edersen, cezanı keserler. Nitekim Trabzonspor da cezayı bu şekilde kesti ve maçı 45 dakikada bitirdi.

İkinci yarı skorun da vermiş olduğu rahatlıkla topu rakibe teslim edip aktif dinlenme moduna geçen Trabzonspor kontra ataklar ile gol arasa da bunda etkili olamadı. İlk yarıdaki seyir zevki yüksek oyundan eser yoktu ikinci 45 dakikada. Oyunu geride kabul etme taktiği rakibe bir penaltı kazandırsa da kalede Uğurcan'ın olması golü engelledi. İlk deplasman penaltısını kurtaran Uğurcan bu işte de ustalaşmaya başladı diyebiliriz.

Skor rahatlığı ile yapılan oyuncu değişiklikleri oyuna etki etme amacından daha çok gelecek maçları sağlama alma odaklıydı. Zira giren oyuncular da skorun etkisiyle pek de fazla kendilerini kasmadılar. Önceden olsa bir çok Trabzonspor taraftarı kendini yerdi böyle bir oyun karşısında. Neden atak yapmıyoruz, 5'i atalım, 6'yı bulalım, neden 7 olmasın ki seslenişlerini duyar gibiyim. Abdullah Avcı bu anlayışı da değiştirmişe benziyor. Taraftar, takım geride bile karşılasa "vardır hocanın bir bildiği" diyor artık. Trabzonspor taraftarına bunu dedirtebilmek büyük iş, bir kez daha tebrikler Avcı Hocam.

En yakın rakiple puan farkı daha da açıldı. Dün bizi arayıp soranlar arkalarına daha dikkatli baksa iyi olur. İkincilik yarışı kızışacak çünkü.

Matematiksel olarak kesin bir sonuç yokken şampiyonluk demek dışımdan gelmiyor ama içim kıpır kıpır. Hadi be matematik kardeşim, olay sende artık. Sen de olur dersen bu iş tamam.

Trabzon Büyükşehir Belediyesi'ne de büyük iş düşüyor bu saatten sonra. O kadar insan Trabzon Meydan'a nasıl sığacak. Umarım bütün planlar yapılmıştır. 40 gün 40 gece düğünümüz olacak Allah'ın izniyle. Düşüncesi bile tüylerimi diken diken etmeye yetiyor, gerisini siz düşünün. Horon bilmeyenler en azından üç ayak öğrensin, dünyanın en büyük horon halkası rekoru denemesi olabilir. Hadi İnşallah be.

Sevgilerimle.