Siyasi partiler yasası konusu var ya sevgili dostum; hiçbir popüler siyasetçi bu konuyu ağzına almıyor...Çünkü onlar da bu fırsatlardan yararlanarak öne çıkabildiler. Yoksa liyakatli ve yetenekli oldukları için değil!  Bu değişmedikçe sadece 3-5 yılda bir tek oy vererek herşeyin düzeleceğini ve güllük gülistanlık olacağını mı zannediyorsunuz!

Bu kısır döngüden kurtulamadıkça sade vatandaşın sorunlarının çözülmesine ve şikâyetlerinin  sona ermesine imkân  yoktur. Bu ülkede kıyıda köşede kalmış nice yetenekli insanlar siyasete yanaştırılmıyor bile! Yanaşsalar da sistem onları baskılıyor, dışlıyor; lanet olsun diyerek kenara çekiliyorlar. En nihayetinde kim kurnazlıktan, kulis faaliyetlerinden, partizanlıktan ve sistemin çıkarlarından yararlanıp kendince kullanıyor ise kadrolar onların elinde şekilleniyor. Yani açıkçası bildiğiniz dramatik bir tiyatro sahnesinde olanlar ve perde arkasındakiler...Perde kalın, ne olup bittiğinden herkes habersiz; şeffaf hiçbir şey yok...

Velhasılı kelam sevgili dostum bina eskidi; ya yıkıp fonksiyonel bina yapılacak ya da o bina çökecek ve bizler de onun altında kalacağız...

Bazıları da, dinsizin hakkından imansız gelir misali, İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olursa Erdoğan o zaman devrilir. Başka bir adayın millet itifakınca ortak aday gösterilmesi, Erdoğan'a sen devam et demektir; diye düşünüyor...Kimileri de, belediye başkanının işi şehrine hizmet etmektir; Türkiye’yi dolaşmak değil! Yapmaları gereken, siyasi partiler yasasını değiştirip daha demokratik ve katılımcı hale getirmektir... Bundan başka  konuştuklarının hepsi boştur.  Ehliyetli, liyakatlı insanların başa gelmesi ve yeni bir toplum inşa edilmesi lazım; aksi takdirde sonumuz yok olmaktır; diyor ve şeffaflıktan yana tavır koyuyor...