Şu mübarek Ramazan ayında, gençleri ve yetişkinleri bir kenara koyarsak sevgili dostum; orucu ve bununla bağlantılı olarak inançlarını anlamaya çalışan, yetişkinlere cesurca sorular soran çocuklar var karşımızda! Hayatın ve cemiyet yaşamının içinde olan insanların gözlemleri bu anlamda önem kazanıyor. Çocuk yaşta olanlar gelecekte hangi kuşak olacaklar bilmiyoruz ama sorduğu sorular biz yetişkinleri şaşkına çevirmekle kalmıyor; kendilerine göre  düşüncelerini de rahatlıkla söyleyebiliyorlar. Mesela, çocuk, babaannesinin kolunu tutup yürürken, soruyor:

-Babaanne, insanları Allah yarattı da, Allah'ı kim yarattı?
Babaannenin şaşkınlık içinde cevabı gayet basit:

-Oğlum o nasıl soru..?

Sadece bu mu sevgili dostum! Bizim neslimiz de sorardı elbette; Allah nerde veya bizi dünyaya kim getirdi? Gibi çocuksu ve bir o kadar da masum sorulardı bunlar... Büyüklerimizin verdiği cevap:

-Seni leylekler getirdi; kapının önüne, dama veya balkona bıraktı.

- Allah her yerde, yeşeren ağaçta, kuruyan ve düşen yaprakta,  gökyüzünde ve her yerdedir. Biz görmüyoruz ama O varlığı her daim gösteriyor! gibi cevaplarla büyüdük elbette. Sadece bunlar mı, cinler,  periler, şeytanlar, karabasanlar, hortlaklar ve daha nice nice hikâyeler anlatılırdı. Özellikle dedeler, babaanneler ve anneannelerden dinlenirdi dinlenecek olan her ne varsa...Büyüklerin etrafına dizilmiş hayretler içinde anlatılanların doğru mu yanlış mı olduğunu söylemek ve düşünmek kimin haddine! 

Günümüzün kafa yapısı, dünya görüşü ve bilgi birikimi alabildiğine değişti sevgili dostum! Bilgiye ulaşmanın kolay olduğu böyle bir dönemi insanlık hiç görmemişti.

Velhasılı kelam sevgili dostum; geçmişten günümüze en çok merak edilen iki konu, inanç ve cinsellik konusu olacaktır. Çok şeyler gördük ve öğrendik sayılır ama ya yaptıklarımızdan kim sorumlu? Ne biliyorsak, tam tersini yapıyoruz sanki; hayvani davranış sergilemekten vazgeçmiyoruz bir türlü. Bilgenin dediği gibi, hem kabayız, hem pahalıyız, hem de olabildiğince bencil ve ukalayız...Ne nezaketten, ne de dürüstlükten yana hiçbir çabamız yok...İşimize gelen her şeyi bağırıp çağırarak ve sorun çıkarak, cazgırlık yaparak çıkarlarımıza göre halletmenin peşindeyiz. Neden olduğunu anlayana aşkolsun!