"Adalet evrenin ruhudur!" diyen Ömer Hayyam'ı anlayamasak da, adalete de bir çeki düzen veremesek de sevgili dostum; ibretlik hikayeler üzerinden bazı şeyleri izah edebiliyoruz ...Bunun en iyi örneğini arıların dünyası oluşturuyor. İnsanlık, binlerce yıldır tanıştığı ancak kendisine bir türlü hayvan diyemediği arılar hakkında neler söylemiş neler...!

Bal şifadır düşüncesinden yola çıkan herkes, iyi bal, kötü bal, çiçek balı, şeker balı, kestane balı, kara kovan balı, çam balı  vs. adlandırmalar yapsa da, şu kesin ki, arı bal alacağı çiçeği iyi biliyor! İlahi güç ve zekâ ona nasıl bir ilham vermişse, görevini gayet sağlıklı yürütüyor; yoksa dünyanın vay haline!

Bal, sadece bir sonuç  insanoğlu için sevgili dostum! Bir gram bal yapmak için binlerce kilometre yol katetmek zorunda kalan arıların şu kısacık yaşamında neler çektiğini ah bir bilseniz! Bütün canlılarda olduğu gibi, onlarda da kendilerine özgü bir dünya ve yaşam var! Derinliklere inildikçe, ibretlik bir olaylar zinciri ile karşılaşacağınız da aşikâr bir durum...

Velhasılı kelam sevgili dostum; "arıdan ibret alasın, sanma  ki aç kalasın!" "Arının düşmanı çok, dostu yoktur", " arıyı duman, insanı iman yola getirir" diyen atasözlerine bakılırsa onların dünyasından öğreneceğimiz çok şey olduğu kesin! Bir de kelebek gibi uçup arı gibi sokanlar da var ki onları hiç sormayın gitsin...