Derdimiz, elbette ekonominin işleyişi ve onun ayrıntılarına girerek, başkaları gibi bilgiçliğe soyunmak değil sevgili dostum! Lâkin, bir sistemsizlik, bir düzensizlik ve istikrarsızlık rüzgarı esip durduğu kesin. Bu durum da belirsizlikleri ve güvensizlikleri alabildiğine besliyor. İyi bir orkestra şefi ile kötü bir orkestra şefinin, müzisyenler üzerindeki rolü ve etkisi gibi bir şey... İktidarın, kamu otoritesini de kullanarak, piyasanın gerçekleriyle belirsiz bir kavgaya ve  mücadeleye girişmesi, ister istemez ülkenin gündemini, hep döviz ve altın meşgul ediyor!

Türkiye de kendi gerçek gündeminden uzaklaştıkça uzaklaşıyor. Esas sorunlar hep öteleniyor; sabah akşam merkez bankası ve hazine bakanlığı arasına sıkışmış bir ülke görüntüsü veriyor. Öyle anlaşılıyor ki sevgili dostum; kamu aklı da, uyanık, kurnaz ve racon kesen tüccar aklıyla eşdeğer çalışıyor. Hem kamu, hem toplumsal yarar kavramı da elbette unutuluyor veya unutturuluyor. Gerçek  olan şey, devlet veya hükümet aklı,  milleti bir o yana bir bu yana silkeleyerek aklını başından almakta, hizaya çekmekte veya tuzak kurucu en büyük güç benim demekte ve iyi polis kötü polis rolünü oynamakta...! Cezalandırma kozunu da bir tehdide dönüştürmekte... 

Velhasılı kelam sevgili dostum; sonuçta her şey, dönüp dolaşıp kamu aklının güvenilir olup olmadığına dayanıyor. Medenî dünyada, ülkenin içine düştüğü bu oynak düzenin adına "hukuksuzluk" deniliyor. Adalet, sadece evrenin ruhu değil, aynı zamanda devletin de temelidir. Hukuk nizamınız ne kadar güçlüyse ve güven  veriyorsa, devlet de güç kazanıyor; millet de...

Bütün bunlar olup biterken, devletin ve milletin yüce menfaatlerini savunması gereken vatanseverlerin suskunluğu ise en büyük tehlike ve belki de büyük bir utanç vesilesi! Herkes, kuralı olmayan bir mahalle maçını seyreder gibi. Maçta kurallar, gidişata göre değişiyor; mızıkçılık ve hırçınlık  yapanlar baskın ve her zaman haklı çıkıyor...Ancak, maç bitince yenen taraf, zafer çığlıkları atıp "nasıl yendik sizi ama" diye kendini kandıradursun, gerçekten kimin kazanıp kimin kaybettiğini ancak gerçek şahit olan Allah bilir...!