Voleybolda, Milletler Ligi ikinci hafta maçları için Amerika Birleşik Devletleri’ne giden A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın 13 saat süren ABD yolculuğu için Türk Hava Yolları uçağında ekonomi sınıfında seyahat etmeleri tepkiyle karşılandı.

Koltuk arası genişliği azami 60, 70 cm olan ekonomi sınıfında, iki metrelik kadınları 13 saat seyahat ettirilmesi nasıl bir düşüncesizliğin ürünüdür? A Milli Takımın ekip halinde topluca chek-in yapılıp uçurulması gerekirken, ekonomi sınıfında rastgele chek-in dağılımına göre uçağın içine serpiştirilmeleri nasıl bir saygısızlıktır?

Oysa bu A milli voleybolcu kadınlar; cari açığı artırmaktan başka hiçbir işe yaramayan futbolcu cenahının aksine ülkenin itibarını artırıp, dünyada ülkeye saygınlık kazandırıyorlar.

Tepki gelince Turkish Hairlines pardon Turkish Airlines, topu Türkiye Voleybol Federasyonu’na atarak sorumluluktan kurtulacağını sanmış!

Ülke sınırları içinde sıradan bir buçuk saatlik uçak yolculuğunda o koltuk sırasında otururken insan felç geçiriyor neredeyse ve bu kadınlar ortalama iki metrelik boylarıyla o koltuklarda ortalama 13 saat oturarak yolculuk yapacaklar. O kadınlar voleybola hayatlarını vermişler ve voleybolla var olmuşlar!
Bu sakatlanmaya kadar gidecek sonuçlar doğurur. Yazık değil mi?

Dünya Şampiyonu bu kadınlar, anladınız mı ey federasyon, ey THY?

Gizem Örge, Eda Erdem Dündar, Melisa Vargas, Simge Aköz, Cansu Özbay, Ayça Aykaç, Hande Baladın, Meliha İsmailoğlu, Zehra Güneş, İlkin Aydın, Elif Şahin, Ebrar Karakurt, Aslı Kalaç, Saliha Şahin ve Derya Cebecioğlu’dan oluşan A Milli Kadın Voleybol Takımı; Dünya sıralamasında 1. sıradalar ve daha bir sene önce hem Avrupa Şampiyonu, hem Dünya Şampiyonu hem de Milletler Ligi Şampiyonu oldular. Bu sene de olimpiyat şampiyonluğu yolunda ilerliyorlar.

Filenin sultanları, en azından milletler ligi boyunca, yani yaklaşık 4-5 aylık bir dönem için özel uçuşu hak etmiyorlar mı?

Hiçbir başarısı olmayan ama havası bin beş yüz basan Erkek A Milli Futbol Takımı’na sağlanan özel uçuş olanağının bu şampiyon kadınlara tanınmaması haksızlık değil mi?

Erkek A Milli Futbol Takımı yılda sadece 5 ya da 6 kez o da genelde sadece Avrupa kıtasına yolculuk yaparken; A Milli bu kadınlar bir milletler ligi serüveni boyunca Evliya Çelebi misali dolaşıyorlar, bir Japonya'ya gidiyorlar, bir Amerika'ya, bir Brezilya yapıyorlar, bir Güney Kore; Avrupa seyahatlerinden söz etmiyorum bile…

Görünen o ki, müesses nizamın ülkemizde kurduğu sistem kendisine biat etmeyenleri görmezden geliyor. Bir konu hakkında kararlar alınırken “bizden mi değil mi?” sorusunun cevabına göre kararlar veriliyor!

Bu voleybolcu kadınlar smaçlarıyla, müesses nizamın kurduğu sistemi oluşturan büyük parçalar “Tarikat-Cemaat-Zırcahil” üçlüsünü deli ediyor! Sadece topu değil, sistemin diğer büyük parçası Ciasal İslamcı tayfayı da ciddi hırpalıyor bu kadınlar kazandıkları başarılarıyla!

Elinin hamuruna bakmadan hem de!