Açıkçası bu yazıyı yazmak için çok gittim geldim. Kendi içimde müthiş bir Med-Cezir yaşadım. Yazmak için defalarca klavyemin başına oturdum, Defalarca vazgeçtim.

Çünkü Tik Tok dansçılarının beslediği bir ihtirası konu edip ben de bu ihtirası gündemde tutmaya yardımcı olmak istemedim.

Çünkü Muharrem İnce’nin kendisinden bahsedilmesini istediğini, her polemikte sevindiğini ve kendini bulmaya çalıştığını net bir şekilde görülüyor!

Çünkü sosyal medya üzerinden artan bu popülaritenin öncelikle kendisine son tahlilde ise RTE’ye yaradığı bir gerçek.

2018’de Cumhurbaşkanı seçimine aday olduğu zamanlarda Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Gel Bakalım Muharrem” dediği günden beri gündemimizde olan Muharrem İnce, bu çağrıdan pek hoşlanmadığını da zaman zaman ima etti, farklı şekillerde dile getirdi.

Cumhurbaşkanlığı adaylık süreci çalışmaları süresinde gerçekten çok çalıştı. Her geçen gün popülaritesini artırdı. Alanlarda toplanan milyonları adayı olduğu partisi CHP’nin değil kendisinin topladığı gibi bir yanılgı içine düşmeden de edemedi. Yine o milyonların kendisi için ve gerçekter realite olan söylemleri için toplandığını sandı. Oysa gerçek farklı idi, o milyonlar hüküm süren siyasi iktidardan kurtulmak için kendisini bir umut ışığı olarak gördüğünden mitinglerinde toplanıyorlardı.

Geçmişte kalan o Cumhurbaşkanlığı adaylığı kampanyası süresince yaşadıkları bugün güçlü egosu ile birleşince onu 14 Mayıs 2023 seçiminde aday olmaya sürükledi. Kazanamam ama ikinci turda pazarlığa otururum diye düşünmeden de edemedi sanırım.

Seçim gecesi İsmail Küçükkaya’ya “adam kazandı” mesajı atıp ortadan kayboluşunun skandalını unutturacağını zannetti.  Kimseye anlatamadı. Öyle görünüyor ki anlatamayacak da.

Şimdi kendisini adaylıktan vazgeçirmeye çalışan sanatçılara çıkışıyor. Hem de çok eleştirdiği Kenan Evren’in sonrasında Devlet Bahçeli’nin üslubundan, ağzından yapıyor bu işi.

İhtirası, egosu; potansiyel kapasitesinin önünde giden bir siyasetçi profili bu!

Tabii ki gülüp geçecek durumda değiliz. Tik Tok dansçılarının şekillendirdiği bir ihtirasın getireceği sonuçlar, ülkenin tarihi seçiminde koca bir halkın geleceğine mal olabilir!

Muharrem İnce, “o seçim gecesi beni sattılar” diyerek hep yaşadığı CHP öfkesinden ya da AKP’nin elinde bulundurduğu bir kozdan çekindiğinden ya da ya da içinde bulunduğu ihtirasın yarattığı aşırı baş dönmesinden dolayı RTE’ye yeni bir dönem hediye edebilir!

Sanatçılarla ve kendini eleştirenlerle girdiği sert polemikler, özür dilese dahi onun ciddiye alındığının önünü açıyor ve ona ikinci turda oy verecek seçmenin işini güçleştiriyor.

Bu nedenle Muharrem İnce ile uğraşmak ona bir makaleden doğrudan seslenmek yerine asıl adaya yönlenmenin daha doğru olacağını düşünüyorum.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu yazıyı yazdığım sıralarda Muharrem İnce ile yapacağı görüşmeden çıkacak sonuç bu bakımdan da çok önemli!