Modern insan, mutluluğu hazda arar. Mutluluğun "haz" da aranması felsefesi tümüyle ziyandır, diyerek başlamak istiyorum yazıma. "Haz" derken,   burada kast edilen, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki, “ karnınızın doyması, barınmanız gibi” temel ihtiyaçlar değildir. Elbette, karnı aç, üşüyen bir insandan, başkalarına yardım etmesini,  felsefe yapmasını ya da varlığı sorgulamasını bekleyemezsiniz. Onun tek düşüncesi akşama ne yiyeceğiz düşüncesidir ki,  bu düşünce zihninin tüm enerjisini tüketir. Ayrıca,  bu davranış biçimi hepimiz için geçerlidir.

Resim1-4

Fakat temel ihtiyaçları karşılanan, karnı tok, sırtı pek birey bu aşamadan sonra, mutluluğu  “haz” da arar. Bu düşünce, bireyci kapitalist bireye daha bebeyken yükleniyor. Misal paylaşmaktan mutluluk duyulabileceği düşüncesi yok ediliyor. Yardımlaşmanın, bir başka mutluluk kaynağı olabileceği felsefesi hele,  “bireyi” tam olarak  "saf" konumuna sokuyor ki, bu "iyi/saf" birey, diğer vahşi kapitalist bireyler tarafından ümüğü sökülünceye kadar sömürülüyor.

Kapitalist insana, karşılık beklemeden,  bir iyilik yaptığınızda bir süre sonra bunun sizin göreviniz olduğu hissiyatını  uyandırarak, sizi sömürebilir,  ya da en iyi ihtimal  "sen bu şekilde neden davranıyorsun, benden bir çıkarın mı var?” gibi;     iyi/saf bireyi, dumura uğratacak sorular sorabilir.

Bu noktadan sonra, iyi/saf bireyin üç davranış şıkkı vardır. Ya kapitalist insan tarafından sömürülmeyi kabullenecektir, ya kendisi de bir kapitalist olacaktır, ya da ikisini de ret edip evde tek başına oturacaktır:)

Uzun bir süre evde tek başına oturan antikapitalist birey, kendiyle konuşur arada hasbihal eder, bir süre sonra bunun normal olmadığını fark edip,  kendisine "parayla dost" satın alır. Yani bir psikoloğa gider. ‎

Velhasıl;  insanların psikologlara gitmesinin en temel nedeni arkadaşlarını kaybetmiş olmalarıdır. İnsan yapısı gereği "sosyal bir varlıktır." Bireyselleşmiş insan, tekliğe çareyi, parayla dost satın alarak arar. İşte kapitalizmin yarattığı “modern insanın” vardığı son nokta bu traji-komik durumdur.

Bu çağa da şahit olduk. Tabletlere yazılsın.

Saygılar