Öncelikle bir gerçeği ifade etmekle başlamak istiyorum söze, bu yazının başlığı, “Masallar, bilgisayarlar, varlık matematiği “ “şeklinde düşünülmüştü. Ama bu sıkıcı başlıktan derhal vazgeçtim:) Bir varmış, bir yokmuş şeklinde, masalsı bir başlık hepimizin zihnine kolayca akacak diye tahayyül ediyorum.
Gelelim mevzuya. Her çocuk bir masalla büyümüştür. En azından size çocukluğunuzda zihninizde kalan bir masal anlatın denildiğinde, hepimiz zihninde yer etmiş bir masal vardır. Bazılarınızın “kırmızı başlıklı kız”! dediğinizi duyar gibiyim. Bazılarınız “Sinderalla” bazılarınız “küçük prens” demiş olabilir. Elbette bunların hepsi birbirinden güzel masallar. Ama masalların anası, elbette bin bir gece masallarıydı. Peri padişahının kızı, Şehrazat’ın anlattığı rivayet edilen bin bir gece masallarını duymayan yoktur. Ve masallar şöyle başlar.
Bir varmış, bir yokmuş! 1 varmış 1 yokmuş!
Aslında bu felsefe yüklü başlangıca, matematik bulaş tırmak bazılarını şaşırtabilir. Çünkü matematik ve felsefe genelde birbirlerinden uzak iki bilim olarak algılanır. Oysaki ikiz kadar yakınlar. Masalcı -ki bir nevi felsefecidir- her masalı anlatmaya başlamadan önce varlık ve yokluk arasındaki o narin çizgide dolaşarak hikâyeyi bize aktarır. O nedenle, bu başlangıç, bir nevi masalın besmelesidir.
Peki, bu masala giriş repliklerinin, bilgisayarlarla ve matematikle ne alakası var diyeceksiniz. Hemencecik söyleyeyim.1 in varlığı bir elektrik devresinde açık/(on) yani hayatta ya da oyunda kavramına karşılıktır. 1 yokmuş ise elbette sıfıra: yani yok/(of) ya da ölü ya da oyun dışı…
Her şeyden önce 1 vardı. Ama birin yokluğunu henüz kimse “sıfır” kavramı ile ifade edememişti. O yüzden sıfır değil de, bir yokmuş deniliyordu. Arada geçen evrede hayatımız, yani bizim masalımız anlatılıyor sanırım.
En ilginç yanı ise, günümüzde, 1 ler ve 0 lar bilgisayarın dilidir. Makineler ikilik sistemde, 1 varmış ve 1 yok muşu, kullanarak konuşurlar; bizimle ve diğer makinelerle, 1 ve 0 kullanarak iletişime geçerler. Demem o ki size, makinelerin evrimi başladı. Makineler bize kendi masallarını anlatıyor, belki daha sonra kendi masalarını yazacaklar. Her şeyden önce bir vardı diyecekler. 1 varmış, 1 yokmuş :)
Bu sürece şahit olmak çok hoş. İzliyoruz.