Trabzonspor güzel oynadığı maçta tur şansını Roma'ya bıraktı. 

Son 10 dakika kala yediği golle sahadan 2-1 yenik ayrıldı. 

1-0 dan 1-1 yakalayarak heyecan veren ve maçı çevirme hissi uyandıran Bordo Mavililer,

Şanssız bir duran top organizasyonuyla ters köşe oldu. Golden sonra 10 dakika kendine gelemedi.

Son beş dakika canlansa ve saldırsa da 2-2 yakalamaya zaman yetmedi. 

Malatya maçının 11 sahadaydı. İsmail sol bekte sırıttı ve çok hata yaptı. Gervinho formsuzdu.

Djaniny ilk yarı fena gözükmese de ikinci yarı sahada gezdi. Bakasetas sönük kaldı. 

Nwakame ve Hamsik uyumu dikkat çekti. Nwakame yaşına rağmen takımı alıp götüren isim oldu. 

Etkili bindirmeleri, adam geçmeleri ve şutlarıyla heyecan veren isim oldu. Hamsik ise teknik ve oyun kuruculuğu ile ön plandaydı.

Nwakame'nin etkili olmasında Hamsik uyumu dikkat çekti. Trondsen, İsmail'den formayı aldıktan sonra sol taraf rahatladı. 

Avcı, ikinci yarıya direk Trondsen ile çıkmalıydı. İlk yarı İsmail tarafından gelen ataklarda Roma'nın golü bulamaması tesadüftü..

Soyunma odasına gol yemeden gitmek başarı ve şans iken hoca neden sahaya tekrar Köybaşı ile çıktı, anlam veremedim. 

Djaniny 65. dakikadan sonra sağ tarafta gizlendi ve kendini unutturdu. Buraya son dakikalarda A. Ömür koyulsa da Djaniny çıkmaması tuhaftı.

Berat-Ömür değişikliği ile hoca 4-4-2 döndüm dese de ben bunu mantığa oturtamadım. Djaniny çıkar, Ömür veya Yusuf Sarı girerdi. 

İleri de Cornelius hazır olduğunu golü bularak gösterdi. Yanına daha erken Koita'yı alıp Djaniny yerine Yusuf Sarı olarak da 4-4-2 yapabilrdik.

Edgar Le üst düzey başarılıydı. Aşırı etkili top çalma, savunma, adam geçirmeme futbolu oynadı. Hugo ile savunmada sağlam görüntü veriyorlar.

Hugo, kaliteli fakat geçen seneye göre donuk ve sönük duruyor. Eski canlılığı, isteği, arzusu yok mu anlayamadım. Mutsuzluğu var ise derhal giderilmeli.

Genel görüntü olarak Trabzonspor keyif ve heyecan veriyor. Şampiyonlar ligi tadında maçı Roma ile oynamak ve kafa kafaya gitmek taraftarı mutlu etti. 

Başarılı bir sezon geçireceğimiz ve hatta Şampiyonluğun en büyük adayı olduğumuz Aşikar....

Roma ve Mourinho Detayı

Roma takımına baktığımızda alışılmışın dışında çok genç, tecrübesiz ve yıldız isimlerden oluşmayan bir takım. 

Takımda neredeyse tanıdığımız tek isim Jose Mourinho.. İnanılmaz genç bir kadro sanki U-19 görüntüsünde...

Mourinho farkı her şeyiyle ortada... Kenarda maç boyu onu takip ettim ve inanılmaz detaylar gördüm...

Sempatik ve mütevazı bir yapısı var.. Tecrübe ve kalite zaten tartışılmaz... Maç boyu yerinde duramadı...

Yedek oyuncuları ısındırması, yanına çağırıp taktikler vermesi, tekrar ısındırtıp sonra tekrar çağırıp oyuna sokması çok dikkat çekiciydi.

Oyuna girecek oyunculara önce yanına alıp birkaç dakika taktik anlatıyor sonra tekrar ısındırıyor ve sonra çağırıp oyuna alıyor...

Türkiye'de böyle bir olaya hiç denk gelmedim. Mourinho farkı olsa gerek... Kulübede ekibine baktığımda genç, mütevazı bir kadro gördüm.. Kalabalık ve daha yaşlı bir ekip bekliyordum fakat yanıldım... Roma' ya özel mi yoksa diğer takımlarda da öyle miydi bilemiyorum.. Maçın özellikle berabere olan bölümünde tedirgin, gergin ve sinirli olduğu anlar oldu. Ne zaman ki ikinci gol geldi, öyle rahatladı.. Her şeye rağmen sempatik, sevimli, üst düzey bir insan olduğu çok belli... Umarım bir gün Türkiye'de çalışır....

Trabzonspor her şeye rağmen renkli ve heyecanlı takım oluşturdu. Bu nedenle ümidimizi kaybetmiyor;

Roma'da AŞK Başkadır, diyorum...

Turu geçmek mi, neden olmasın?

Trabzonlu Gençlerin Pankart Detayı

Müsabakanın başlangıç Seremonisinde "Trabzonlu Gençler" taraftar grubunun açtığı pankart ilgi çekiciydi...

'' Welcome To Hell This is Avni Aker ''