Ekonomik veriler sürekli alarm veriyor. Enflasyon yükseldikçe yükseliyor. Piyasalarda gidişat çok kötü. Markette fiyatlar el yakıyor. Gün geçmiyor ki her ürüne zam gelmesin. Her gün bir önceki günden daha kötüye gidiyor. Hal böyleyken geleceğe dair umutlar yeşeremiyor. Olumsuz düşünceler beyinleri kaplıyor. Peki bu kötü gidişatın sonu ne zaman gelecek ?

İşte herkes bu sorunun cevabını ararken, ben de bizi hangi tehlikeler bekliyor, biraz onları düşündüm ve araştırmaya koyuldum.

Aşağıda yazacaklarım tamamen iddiadır ve ileriye dönük öngörülerdir. Yani aşağıda anlatılanlar hayal ürünüdür fakat gerçekleşmesi de an meselesidir, demedi demeyin :)

➢ Yüksek kur nedeniyle ürün pahalılığı devam edecek ve toplumun alım gücü her geçen gün düşecek. Düşen alım gücü toplumun refah seviyesinin dibe vurmasına sebep olacak.

➢ Petrol, yakıt fiyatlarının sürekli yükselmesiyle nakliyat alanında büyük problemler çıkacak ve birçok işletme yüksek maliyetlerden dolayı kontak kapatacak.

➢ Nakliye alanında yaşanan problemler en çok gıda sektörünü etkileyecek ve gıda fiyatlarında aşırı artışlar yaşanacak.

➢ Aşırı artışların yanı sıra bazı bölgelerde bazı ürünlere erişim olanağı kalmayacak. Yani paranız olsa bile yüksek fiyata razı olsanız bile alamayacağınız ürünler olacak.

➢ İthalat alanında büyük sıkıntılar yaşanacak ve birçok ürün ithalatı gerçekleştirilemeyecek.

➢ Buğday, arpa, ayçiçeği, nohut, fasulye, patates gibi önemli tarım ürünlerinin üretiminde yaşanan azalma gıda kıtlıklarına sebep olabilir.

➢ Tarımda artan girdi maliyetleri üretimi düşürecek ve arz azalacak. Gübre alamayan çiftçinin üretiminde ortalama yarı yarıya düşüş yaşanacak. 400-500 dönüm arazilerde yapılan profesyonel çiftçilik 200-250 dönümlere düşecek. Üretim azaldıkça gıda fiyatları da artacak.

➢ Bir yandan çiftçinin geliri azalırken bir yandan da tüketici istediği miktarda ürün bulamayacak.

➢ Gübre yok, ilaç yok, zararlılarla mücadele yok, bu şekilde tarım sektörü nereye kadar dayanacak, bilinmez.

➢ İhracat sektörü satışlara devam ederken yaşadığı enerji sıkıntısıyla sekteye uğruyor. Zamanında üretilemeyen ve teslim edilemeyen ürünler nedeniyle alıcı firmaların alternatif ülkelere yönelmesi söz konusu olabilir. Türkiye’ nin gidişatına güvenmeyen ülkeler başka ülkelere yönelirse ihracatçı firmalar büyük sıkıntılar yaşayabilir.

➢ Ürettiği ürüne ambalaj, karton, kutu, kağıt, plastik vb ek malzemeler bulamayan sanayi, ihracat, endüstri sektöründe kriz ortaya çıkabilir. Ayrıca bu malzemelerin artan maliyetlerinin ürün fiyatlarına yansıması hem satıcıyı, hem alıcıyı hem de tüketiciyi olumsuz etkileyecek.

➢ Özellikle hizmet ve sanayi sektöründe artan personel maaş giderleri ileri ki dönemlerde işten çıkarmalara sebebiyet verebilir. Bu durum işsizlik oranlarını artırırken yoksulluk seviyesinin de giderek artmasına sebep olur.

➢ Dar gelirli ve orta sınıf arasındaki makas giderek artarken yüksek gelirli ile düşük gelirli arasındaki makas da giderek açılacak ve toplumsal sınıf farklarının getireceği sorunlar iyice ayyuka çıkacaktır.

➢ Ülkemizde sayıları giderek artan mültecilerin suç oranlarını artırması ve toplumun sinir uçlarına dayanacak olaylara karışması toplumsal kavgalara sebebiyet verecek ve iç karışıklıklara sebep olacak.

➢ Kendi imkanlarıyla Çalışıp para kazanan ve evlenip yuva kurmak isteyen gençlerin ev alma, araba alma hayalleri suya düşecek. Hayal kurmak bile gençlere hayal olacak.

➢ Ev, araba, beyaz eşya, teknolojik aletler gibi kdv+Ötv ye tabii ürünlerin fiyatları öylesine pahalılaşacak ki sadece belli kesimler bu ürünlere rahatlıkla erişebilecek.

➢ Elektrik, doğalgaz, su faturalarını ödeyemeyen insanların sayısı bir hayli artacak.

➢ Ülkenin bu gidişatını görmezden gelenler, yok sayanlar, inkar edenler utanç duyacak!

Değerli okurlar, bu ve bunlara benzer birçok sıkıntı önümüzdeki günlerde bizleri bekliyor olabilir. Kalıcı ve kesin çözümler gelmez ise ekonomide ki bu kötü gidişat birçok güzel şeyin sonu olabilir. Hakkımızda Hayırlısını diliyor, herkesi bu zor dönemde ihtiyatlı davranmaya davet ediyorum.