Türk Medeni Kanunu’nun 973. maddesinde zilyetlik, “bir şey üzerinde fiili hakimiyet” olarak tanımlanmaktadır. İşbu maddenin sonrasında 974. Maddede “zilyet, bir sınırlı ayni hak veya bir kişisel hakkın kurulmasını ya da kullanılmasını sağlamak için şeyi başkasına teslim ederse, bunların ikisi de zilyet olur.” Hükmüyle de zilyetlik kavramının, şeyi fiilen el altında bulundurma zorunluluğunun olmadığı ifade edilmiştir. Zilyetlik kavramının iki unsuru bulunmaktadır. Maddi unsur, o şey üzerinde fiili hakimiyet sahibi olabilecek durumda olmadır. Manevi unsur ise iradenin varlığıdır. Kişi, eline geçirdiği malda zilyet olma iradesine sahip olmalıdır. Kişi zilyetlik iradesine sahip olmakla fiili hakimiyeti ele geçirmiş ve zilyetliği kazanmış olur. Bu hususta mirasçılar açısından ayrık bir durum söz konusudur. Kanun gereği, mirasçılar mirasın açıldığını bilmeseler dahi ölen kişinin mallarının zilyetliğini kazanırlar.

Zilyetlik, hukuki bir ilişki sonucunda kazanılabileceği gibi hırsızlık gibi durumlar ile de kazanılabilmektedir. Kişi bir kere zilyet olduktan sonra başka bir kimse bu malı zilyetlik iradesi ile ele geçirmedikçe iradeye ve fiili hakimiyete bakılmaksızın zilyet olarak kabul edilir. Zilyetlik iradesinin eşya ile temas anında olması şart değildir. İrade, eşya ile temas anından önce olabileceği gibi sonra da olabilir.

Zilyetlik ile mülkiyet kavramı birbirinden farklı kavramlardır. Zilyet söz konusu eşya üzerinde mülkiyet hakkına sahip olabilir fakat zilyetlik sıfatına haiz olmak için mülkiyet hakkına sahip olmak zorunlu değildir. zilyet olan kişi, aynı zamanda bir ayni hakka da sahipse zilyetliğini korurken ayni hakkını da koruyacak ve bu şekilde ayni hakkın korunması açısından başvurabileceği yollardan faydalanabilecektir. Zilyetliğin korunması hususunda, zilyetliği ihlal eden kişini kusuruna, ayırt etme gücüne veya hataya düşüp düşmeme durumuna bakılmaz. Önemli unsur zilyetliğin ihlalinin insan unsuru ile ortaya çıkmış olmasıdır. Herhangi bir doğal afet sonucu meydana gelen vakalar karşısında zilyetliği koruma yollarına başvurulamaz.

Zilyetlik aslen veya devren kazanılabilmektedir. Aynı zamanda tesisen ve miras yoluyla da kazanım mümkündür. Aslen kazanım sahipsiz eşyalarda, yakalanan hayvanlarda mümkündür. Devren kazanım ise kişinin bir eşyayı isteyerek başkasına devretmesi suretiyle mümkün olmaktadır. Tesisen kazanım, zilyedin kendi zilyetliğini muhafaza ederek, eşya üzerinde başkası için de zilyetlik tanımasıdır. Miras yoluyla kazanım, bir kişinin ölümü sebebiyle eşya üzerindeki zilyetliğin mirasçı tarafından kazanılmasıdır.