"Fırtına koparken uyuma, uyursan boğulmayı hak ediyorsun!" demişti  bilge de kimse dikkate almamıştı...Buna istinaden, ömrü yarım asra dayanmış kuşağın, neler gördüğünü ve neler yaşadığını hiç tahmin edemezsin sevgili dostum! Küresel ekonominin içinde yer aldığımız yaklaşık kırk yıllık dönemde, bu ülke insanı çok çekti çoook! Bankalar krizi, devalüasyonlar ve küresel ekonomik kriz derken her yedi sekiz yılda bir Türk ekonomisi, maliyesi ve parası duvara toslayıp duruyor...Türk parası kıymetsizleştiğine, altın fiyatlarının alıp başını gittiğine şahit olsak da, bugün de aynı hikayeler yaşanıp duruyor.

 Aslında kıymetsizleşen, üretenler ve alınteriyle çalışanlar; yani insanımızın çoğunluğu...Bu arada kim ne derse desin, ülkemizin uluslararası itibarı da yerle bir oluyor; en çok değer kaybeden paraların başında geliyor! Hâlâ güçlü ülkeyiz masalını anlatıp duranlara ne demeli bilinmez...İşin garibi, binlerce ekonomist, maliyeci ve ekonomi uzmanına sahip bir ülke olsak da, neden bu saçmalıklara muhatap oluyoruz; anlamak hakikaten güç; pes doğrusu! Ekonomi bölümlerinin yetiştirdiği insanların, kamu aklına demek ki hiç bir katkısı yok; ya da biz bu işi bilmiyoruz; analitik düşünme yeteneğimizi kaybettik...Matematik bilmiyoruz; dünyada neler oluyor bitiyor anlayamıyoruz ve düşünemiyoruz ki, bunlar başımıza hep  geliyor; sadece biz bize benzeriz hikayesinde olduğu gibi, birbirimizi yemekle ve yok etmekle meşgulüz. Yazıklar olsun! diyerek, geçiştirilecek bir konu değil elbette!

Azınlığın, hiçbir emek sarfetmeden daha da zenginleştiği bir coğrafyada yaşıyor  olmaktan artık utanıyoruz...Biz utanıyoruz, utanmasına ama ya utanması gerekenler! İşte onlara yazıklar olsun, düşün artık milletin yakasından! demekten başka ne yapıyoruz?

Velhasılı kelam sevgili dostum ; yıkıla yıkıla geçen ömrümüzden geriye kalanı için  söylenecek tek şey:

"Yıllar utansın!" olacaktır....

külçe-altın-23-ekim-2021