Dünya nimetlerinden ve sofradan en büyük payı alanlar, sana kanaatkâr olmayı öğütlüyor ve şükrü öğretmek istiyorsa sevgili dostum; şapkanı önüne koy ve tekrar düşün!
Karnını doyurmakla yetinmeyip biriktirmeyi bir hastalık derecesine getirmiş olanlar, yoksul ve aç kesimlere seslenip gelecek güzel günlerden bahsedip sabır istiyorsa yine tekrar düşün!
İnsanın evine kir pas içinde dönmüş olması, iyi, güzel ve verimli geçirilmiş bir günün işareti olduğunu kim bilebilir ki?
Doğada yolculuk yapmak ve toprakla haşir neşir olmak, sadece keyifli ve eğlenceli değil, aynı zamanda bedensel ve ruhsal sağlığa yararlı da...
Karşısındaki insanda kusur ya da bir zayıflık aramayanlara,
Verdiği sözü tutanlara,
Söylediklerini uygulayanlara,
Öfkeliyken karar vermeyenlere,
Eleştirmek yerine çözüm odaklı düşünenlere,
Paraya ve güce değil insana odaklananlara ve değer verenlere,
Şimdiki zamanın ve yaşadığı anın değerini bilip kaliteli yaşayanlara,
Doğru yerde "hayır" demesini bilenlere,
Selâm olsun; selâm olsun!
Türkiye'ye dışarıdan bakılınca görülen manzara şu sevgili dostum:
Utanç verici bir pahalılık,
Utanç verici bir yoksulluk,
Utanç verici bir vergi sistemi,
Utanç verici emeklilik sistemi,
Utanç verici emek sömürüsü,
Utanç verici kimliksiz ve insani değerlerden yoksun siyaset,
Utanç verici adalet sistemi,
Utanç verici eğitim sistemi,
Utanç verici tarım ve hayvancılık politikaları,
Utanç verici göçmen ve sığınmacı politikaları,
Utanç verici dolandırıcılık, ve kumarbazlık olayları,
Utanç verici gazeteler, radyolar ve televizyonlar,
Utanç verici üniversiteler,
Dükkân açılır gibi kurulan utanç verici siyasal partiler,
Utanç verici birliktelik ruhundan uzaklaştırılmış bir halk,
Utanç verici sivil toplum örgütleri,
Utanç verici haksızlıklar karşısında susan aydınlar,
Utanç verici yolsuzluk ve adam kayırma hikâyeleri,
Utanç verici günah vergileri,
Hâlâ yeni vergiler yüklemeye çalışıp dar gelirli insanların kanını emmeye and içmiş; ne dediğinin farkında olmayan patavatsız ve küstah, utanç verici bir maliye bakanı...
Ne demişti bilge adam sevgili dostum; hatırla:
"Bir güzel kalp, bin güzel yüzden daha iyidir."
Hafif acılar konuşulabilir ama derin acılar dilsizdir...
Ve nihayetinde ölüm her şeyi eşit kılar...
