Karadeniz Bölgesi’nde ve özellikle Trabzon’da silah edinme alışkanlığı ve bundan kaynaklanan sorunların ortaya çıkması yaklaşık bir asırdan daha eski bir dönemde başlar. Polis gücü tarafından, halkın elindeki silahların toplanmaya başlandığı ilk tarih 1891’dir. Hatta bu konuda 2.Abdulhamit tarafından bir de ferman yayımlanmıştır. O dönem koşullarında toplanabilen silahlar yerel depolara konulur.

1892’de Trabzon ve Kastamonu’nun güvenlik açısınan ortak bir sorunu vardır. Her iki şehirde yapılan düğün törenleri sırasında atılan silahlardan dolayı, kazaen adam öldürme ve yaralama olayları artmıştır. Bu gelişmeler üzerine hükümetin, düğünlerde silah kullanılmasını yasaklama yoluna gitmekten başka çaresi yoktur.

1906’ya gelindiğinde, Trabzon merkezindeki dükkanların hemen hepsinde Amerika ve Martin revolverleri ile her çeşit mermi alenen satılmaya devam ediyordu. 

Trabzon’a gelen Zaptiye Nezareti (Emniyet Müdürlüğü) yaverlerinden Binbaşı İbrahim Efendi, bu silahların halkın her kesimi tarafından satın alındığını bildirir.

Silah satımının bu şekilde alenen yapılması yasak olmasına rağmen, bu yasağa uyulmamasının sorumlusu olarak zabıta memurları görülür.

Bu tip silah ve mermilere usulüne uygun olarak el konulması ve bu konuda suistimal görülen zabıta memurları hakkında kanuni muamelelerin yapılması kararı alınır.

Uzun yıllar boyunca hükümet yetkilileri ve polis güçlerinin bütün çabalarına rağmen, silah taşımak ve atmak gibi suç unsurlarının engellenmediği 1909’daki yazışmalardan anlaşılmaktadır.

Trabzon Valiliği, bu tip suç unsurlarına son vermek için bir ilan metni hazırlar ve bunu broşür olarak yayınlar. 

Bu ilana göre, Resmi onayı olmadan her çeşit  silah taşıyanlar alıkonulacak, taşıdıkları, silahlar yasak kapsamında ise hemen zapt edilecektir. Sorumluluk alanları içinde, silah atanları tutmayan, bulmayan ve silah taşıyanlar hakkında görevini yerine getirmeyen polis memurları ve komiserleri Polis Nizamnamesi doğrultusunda idari cezaya çarptırılır. Alınan bu tedbirler sonucunda sorunun büyük bir kısmının çözüldüğü anlaşılmaktadır.