Yıllar önce belediyelerin sosyal tesisleri, piyasa koşullarına göre daha uygun fiyatlarla hizmet verirken, yüksek kâr amacı gözetmeden, amaç bir nebze olsun halkın sosyalleşmesi adına hamleler yapmaktı. Son dönemlerde ise enflasyon karşısında mal ve hizmet fiyatlarının zirve yapması ve geniş bir kesimin alım gücünün dibe vurması sonucunda bazı belediyeler, kent lokantası vesaire isimler altında, maliyetinin çok altında fiyatlarla yiyecek içecek hizmeti vermeyi bir başarı hikâyesi olarak adlandırmaya başladı. Bugünlerde sırf rakip belediyeler, sidik yarışı yaparcasına çay ücreti üzerinden çok basit rekabete girişmeyi hiç de anormal görmüyorlar.
Gram aklı olan bir insan şunları sormaz mı sevgili dostum?
Eyyy belediye! Nasıl olur da maliyetlerin çok altında bir hizmet bedeli belirleyebiliyorsun?
Zarar tablosunu kim ya da kimler finanse ediyor?
Belediye bütçesinden mi yoksa kendi cebinizden mi?
Emeklilerin merkezi hükumet tarafından mağdur edilmesi karşısında, amaç onların oylarını kendi tarafına bu hamlelerle çekmek mi?
Belediyeler, kurduğu şirketler aracılığıyla halkın parasını peşkeş çekmiş olmuyor mu?
Sırf bu basit ayak oyunlarıyla belediyelerin diğer gelir kalemlerine fahiş zam üstüne zam yapılmıyor mu?
Su faturaları, konut ve ticarethaneler için ayrı ayrı tarifelendirilirken, büyükşehir ve ilçe belediyelerinin payları her ay düzenli olarak alınırken, su faturaları elektrik faturalarını geçtiğine göre, bu kararlara imza atan akıllı ya da kurnaz olan belediye meclisleri kime hizmet ediyor?
Velhasılı kelam sevgili dostum; belediye yönetimleri asli işlerini güçlerini bırakmış, moda haline gelen tesisleri bazı hizmetler üzerinden birilerine peşkeş çekerken, kime ya da kimlere hizmet ettiğinin farkında mı?
Bu da yetmezmiş gibi, belediyeler ticaretin sacayağında yer alma hevesiyle şirket üzerine şirket kurmakla meşgul!
Ya maliyet hesapları, ya vergi konusu ne olacak bir bilen var mı?
Mevzu sadece "bak biz de yapıyoruz" demekten ibaret basit bir dünya görüşüyle her nereye gidilecekse artık... Allah kerim...!