Dikkat ediyor musun sevgili dostum; siyaset arenasında, heybesine yalan dolanı dolduran doldurana... Pupa yelken gidiyor siyasi partilerin gemileri...! Aman Allahım! Nasıl da birbirlerine meydan okuyorlar! Kavgadan beslenen bir zümre bu sanki...
Lider değişimleri bile sancılı...Biri gitti; şimdi kim ya da kimler var sırada sorusunun cevabını bekliyor millet! Öyle bıkkın ve yılgın ki toplum, yeni yüzleri yeni halkçı söylemleri hasretle bekliyor. Bıkkınlık veren bir devrin kapanmasını istercesine...Değişim olmazsa Türk seçmeninin, tarihinde olmadık biçimde sandığa gitmeyeceği ve ciddi bir tepki göstereceği anlaşılıyor. Kısacası siyasetçilere olan güven dibe vurmuş; herkes, gemisini kurtarmak için debelenip duruyor. Çoğunluk, gelecekten endişeli, kaygılı ruh haliyle olan bitenden bir ümit çıkarmaya çalışıyor. Halkçı politikalar bir kenara itilmiş; "tam takır kuru bakır" misali ümit telkin edilecek bir ortam da henüz yok.
"Dünya halidir sevgili dostum! Yarın kimin ne olacağı belirsiz...Yolumuza dikenler ekmeyin; belki yarın bana yalın ayak gelmek zorunda kalabilirsiniz..." diyen de var!
"İnsan, hiçbir şeyi olmadan gelir; sonra bir şeylerin peşine düşer; bir şeylere sahip olduğunu düşünür; en sonunda her şeyi bırakıp hiçbir şeyle göçüp gider sevgili dostum! Bu hayatta önemli olan, bir şeye sahip olmaktan çok değerlere ve hatıralara sahip çıkmaktır..." diyen de!
"Susanı korkak, bazı hataları görmezden gelmeyi aptallık ve affetmeyi çantada keklik sananlar! Yanılıyorsunuz; hem de öyle bir yanılma ki, sözle anlatılamaz...Ne bir elma, ne de bir salkım üzüm kadar değeriniz olabilir..." diyen de!
"Türkiyede siyasetçiler, iyi bir tiyatro senaryosunun kötü birer oyuncusudur" diyen de!
"Doğa hayattır; berekettir; hatıralar diyarıdır; sahip olmak için değil, sahip çıkılmak için mücadele etmeye değer yaslanacak bir güçtür" diyen de!
"Düşen o son yaprak yok mu, işte bunu yakalamak belki de önemli olan..." diyen de!
"Bir gün geriye dönüp şöyle bir bakar mısın sevgili dostum! Mücadelelerle geçen yılların, hayatının en güzel yılları olduğunu anlayacaksın!" diyen de var!
Velhasılı kelam, tabiat da insan gibi, gereksiz şeylerin ayıklanmasını, yakılmasını, kül olmasını ya da azot olarak toprağa gömülmesini arzu ediyor sevgili dostum!
Durmak yok! Yanmaya ve yakmaya devam diyen de var!
Kısacası o kadar çok şey diyen var ki, diyen diyene vesselam...!
