Hayır diyemeyen,

her derde koşan,

sorumlulukları hiç bitmek bilmeyen,

kendisiyle ilgili ya da ilgisiz her soruna yetişebilen insanların dünyasını bilir misin sevgili dostum!

Kendini ihmal eden, herkesin sorununu çözmek zorundaymış gibi hisseden ama aslında her sorunu çözmek zorunda olmayan insanlar bunlar.

Herkese kucak açmak zorunda değilsiniz! Denildiğinde bir an duraklayan insanlar kısacası... 

İster aşırı özveri hastalığı deyin, ister saflık deyin, herkesin bir sıkıntısı olduğunda ilk aranılan kişi genellikle bu sorun çözücülerdir. Onlar, o kadar iyidirler ki, her şeyi bırakıp hiç alakaları olmayan bir sorunu büyük bir beceri ile çözerler...Sanki  bunun için doğmuş ya da yaratılmış gibiler...Bu sorun çözücüler, çocuklukta uğradıkları ihmal sonucu, kendi sorunlarını kendi çözmeyi öğrenmiş ve başarmış insanlardır.

Velhasılı kelam sevgili dostum; hayatın her alanında birilerinin kullanmaya hazır gördükleri, ama işi ve çıkarı bittikten sonra  fırlatıp attıkları  bu insanları da unutma! Unutma ki, bir gün kafalarını kaldırdıklarında, size evet mi hayır mı diyeceklerini de görebilesiniz; diye...