Türkiye'nin siyasi gündemi, renklendikçe renkleniyor sevgili dostum! Bugüne kadar ertelenen, biriken ya da yeni gündeme gelen hemen her soruna parmak basılıyor. "Müjde" adı altında bir lütuf gibi halka bir çeşit teşvik ya da rüşvet dağıtılmaya çalışılıyor. "Kötü bir şey değil elbette" diyenler de olacaktır! Her sorunu çözme iddiasında olanlar, oy kotarma arayışındalar açıkçası...Kim ne derse desin, iktidarın avcı takımları, seçmeni tavlamak ve elinde tutmak için her türlü manevrayı yaparak iktidarda kalmayı arzuluyorlar. Muhalifler de, pek yakında bol keseden vaatler sunacaklar mecburen... Ne vaat ederlerse etsinler ve ne yaparlarsa yapsınlar, sonuçta elbette halk kararını verecek, tercihini yapacak! Sonuçta halk iradesi denilen bir şey var...Toplumun hemen her kesimini ilgilendiren ekonomik kararlara imza atılırken, sonucuna bakılmaksızın, şu zorlu virajı geçme arayışı bunlar. Seçimi  kazanalım da, sonra bir hal çaresine bakarız düşüncesi bu açıkçası...

Zengin sayısının arttığı ve gücüne güç kattığı böyle kaotik dönemlerde, hükümet, farkında ya da değil ama ortadirekten alarak alt gelir grubuna aktarmakta, fakirliği  ayakta tutma çabasında...!

Zengin sınıfa yönelik iş ve hizmet üreten her meslek grubu, halinden oldukça memnun kısacası...Zengin sayısı arttıkça zenginlikler de katlanarak artıyor yani. Hükûmetin, zengin insanlardan daha çok vergi alarak gelir adaletini sağlama gibi bir düşüncesi yok yani...Şöyle düşün ve etrafına şöyle bir bak sevgili dostum! Düşük gelir grubundan olup da, evliliği düşünen veya hayal eden kimse var mı, kaldı mı artık? Hani aile kurumu önemliydi...En az 3 çocuk yapın deniliyordu; ne oldu ki?  Öyle bir hale dönüştü ki, evlenmek de zenginlere özgü bir gelenek olacak gibi...Her şeyin maddiyata dönüştüğü şu çağda, zaten sıkıntılı bir iş olan evliliği kolaylaştıran bir hamle olmadığı gibi gittikçe zorlaşıyor da...Aşık olan, sevdiğine, anlaştığına,  karakterlerinin uyuştuğuna veya ruh ikizini bulduğuna inanan gençler nasıl olacak da evlenebilecekler? Kısacası evlenmek zor ve meşakkatli, boşanmak ise bir o kadar kolay bir işe dönüştü!  Bırakın gençlerin evlilikten soğumalarını, geç yaşta bekâr olanların da hali perişan...Bir tarafta evlilik için can atanlar, diğer tarafta ise evlilikten sıkılanlar; şikayetçi olanlar; "bekârlık sultanlıktır" diyenler... Ruh hali bozuk bir toplumdan bahsediyoruz sevgili dostum! Doğrusu nedir bilene aşk olsun! 

Eş seçimini doğru yapanlar, kendisini dünyanın en mutlu insanı olarak görürler ve kaderin en can alıcı noktasıdır derler..Kadın veya erkeğin yaşayacağı tüm olaylar, bu seçimle şekilleniyor aslında. Öyle sandığa gidip de oy kullanmaya benzemiyor yani! Bir kişi, eğer evlilik hakkını yanlış kişiden yana kullanmışsa, bedeli de ağır oluyor. Bu bedeli yalnız yetişkinler ödemiyor elbette sevgili dostum! Çocuklar da ödüyor; anne baba da ödüyor, eş dost da ödüyor! Kısacası çevrenizde her kim varsa bu bedelden nasibini düşeni alıyor...

Parayı seven kadınlar da vardır; erkekler de...Bulaşmayın sakın. Önce paranızı, sonra da sizi harcarlar!

Zekâyı seven kadınlar da vardır; erkekler de! Zekânıza güvenmiyorsanız uzak durun; ezerler, acımazlar...

Yalnızlığı seven kadınlar da vardır; erkekler de...Uğraşmayın sakın; hiçbir şans tanımazlar...

Ve bir de, her şeye rağmen yüreğiyle seven kadınlar da vardır; erkekler de...Bulduysanız bırakmayın. Her yerde kolay kolay bulunmazlar...!
Velhasılı kelam sevgili dostum; garibanın elindeki bütün değerler yerle bir ediliyor; çağdaş dünya denilen bu dünyada! Sigara ve alkol içmesinler deyip zam üstüne zam yapan sakat ve alaycı zihniyet gibi... 

Evliliği nasip kısmet olarak gören de var, bir çatışma kurumu olarak gören de, bir güç birlikteliği ve konforlu yaşam alanı olarak gören de, talihsizlik, bahtsızlık ve mutsuzluk olarak gören de...! Yokluğun  gözü kör olsun diyen de...Tıpkı memleketin ruh halinin dibe vurduğu, paraya ve güce taptığı gibi... Paran varsa huzur ve saadetin var demek gibi! Hani diyorlar ya, mantık evliliği mı yoksa aşk evliliği mi? Karar sizin sevgili dostum! Siyasette de böyle değil mi? "Aşk sersemletir; bir taraf diğer tarafın zaaflarından yararlanır; sömürür adeta...Mantık ise duygusuzlaştırır; ince hesaplar yaptırır; stratejiler geliştirir; gücüne güç katar..." deseler de, iyi ki her ikisi de var deyip dalga geçenler de..! Mantıklı aşka inanan da var elbette...Tercih yapabilmek mühim bir konu sevgili dostum; kim öle kim kala...!