Bu gözler, daha neler görecek; bu kulaklar daha neler duyacak ah bir bilsen ya sevgili dostum; aklın yerinden çıkar...

Ne sığınmacılar, ne enflasyon, ne hayat pahalılığı ve ne de fakirleşme sorunu...! Memleket gül yüzlü fidanlarını ve çocuklarını teröre kurban vermeye devam ediyor sevgili dostum! Acı ölüm haberleri, yürekleri paramparça etmekten öte, yakınlarının acılarını ah bir bilebilsen! Terörü lânetleyenler, "kanları yerde kalmayacak" diyenler, "Allah sabırlar versin" diyenler bir tarafa, bir şehidin acılı annesinin feryadı yükseliyor arşa:

"Evlâdım ne hale gelmiş...!"

Büyük bir hayal kırıklığı ve ölümün soğuk yüzü, hüzünlü, kederli bir şok dalgası... Aman Allah'ım! Bu annenin acısını kim tarif edebilir ki!
Demokrasi adına, özgürlükler adına yürütülen bir siyaset alanında malesef, bu ülkenin gencecik evlatları birer birer harcanıyor. "Allah, kimseye evlât acısı vermesin!" sözünün ne kadar içli bir söz ve temenni olduğunu bu günlerde daha iyi anlıyoruz sevgili dostum.
Memleketin son kırk yılına damgasını vuran bu terör belâsını, siyasetçiler, kimi zaman "bitirdik, bitirmek üzereyiz, şu kadar terörist kaldı, şu kadar terörist öldürüldü" dese de, bir gerçek var ki sevgili dostum; sıradan teröristi öldürmekle, yok etmekle ve hapse tıkmakla terör eylemleri bitmiyor. Çünkü kalleş bir alan bu! Nereden ve nasıl geleceği belli olmayan, insanlık dışı işler yapmaktan sadistçe ve psikopatça zevk alan insanlık dışı yaratıkların her devirde var olduğu bir gerçek...

Velhasılı kelam sevgili dostum; hemen her ilde bir şehitlik varken ve şehit olmanın sonu yokken, Mehmetçiğin kutsal ve bir o kadar da şerefli davasının önünde saygıyla ve minnet duygusuyla eğilmek, milli yas ilân etmek bu ülkeye yakışandır. Her nasıl karşılanırsa kalsın, temiz vicdanlı insanlarda bir hüzün dalgası ve inceden inceye bir gözyaşı...

Yine de, vatan sağolsun!