Empati, en basit ifadeyle kişinin kendini başkasının yerine koyarak olaylara o kişinin gözüyle bakabilmek, karşıdakinin duygu ve düşüncelerini anlamak, hissetmek, geri dönüş olarak da kişiyi anladığını ifade etmektir. Birinin bizi, hakkımızda peşin hüküm vermeden, bir kalıba sokmaya çalışmadan, bizim adımıza sorumluluk almadan dinlemesi kendimizi gerçekten de iyi hissettirir. Biz gerçekten dinlenildiğimizde, duyulduğumuzu hissettiğimizde dünyayı yeni bir bakış açısı ile yeniden algılayabilir ve hayatımıza kaldığımız yerden çok daha rahat devam edebiliriz.
Dinlerken empatik adımlar ile hareket etmeyi, empati kurarken de dinlemeyi çok kıymetli buluyorum. Peki dinlemek eylemi sizde nasıl canlı? Biz bir arkadaşımızı, dostumuzu, ailemizi, sevgilimizi gerçekten de can kulağı ile dinliyor muyuz? Dinlemenin ilk adımı tamamen karşıdaki kişiye odaklanmak, jest ve mimiklerde bir hareket olmadan, suçlayıcı, yargılayıcı düşüncelerden uzak durarak ara ara da senden şunu şunu duydum doğru mu anladım gibi geri dönüşler vermektir. Çünkü bazen konuşma hızlanabiliyor ve biz duyduklarımızı anlamada, sindirmede problemler yaşıyor olabiliriz.
Peki ne zaman dinlemeye ve empatiye ket vururuz? Ben olsam böyle yapardım, bunu nasıl düşünebildin, bu çok yanlış bir hareketti gibi söylemler empatiden uzaklaştığımızı ve dinlemenin ötesinde bir yerde olduğumuzu fark ettirebilecek bazı örneklerdir. Yani kendi sürecimizde kaldığımızda, karşı tarafa yönelik suçlayıcı ve yargılayıcı tarzda konuşmalar yaptığımızda empati hem bizim için hem de karşı taraf için değerini kaybeder.
Bu süreç çok mu kolay? Kesinlikle değil. Fakat biz hayatımızı değerlerimizle uyum içinde yaşamaya niyet edersek, empati, şefkat, kabulü kendimizden ve karşımızdakinden eksik etmezsek dünya bizim için daha yapıcı ve daha ulaşılabilir bir yer olur. Sıkça pratik yapmalı, dinleyebilecek ve dinleyemeyecek zamanlarımızın farkında olmalı, alışkanlıklarımızdan bir anda vazgeçemediğimizi bilmeli bu yüzden de kendimize daha sabırlı ve şefkatli olmalıyız. Unutmayalım insan insandan beslenir. Bol empatili, bol dinlemeli nice güzel günlere…
