Türk toplumunun en çok kullandığı sözlerden biri bu! "Bir şey olmaz!" Bu söz söylenirken, genelde ortada bir dikkatsizlik, güvenliği boş verme, vurdumduymazlık, kendine aşırı güven veya ihmalkârlık vardır. Hayatı, kendi akışı içinde ve anlık yaşamayı düstur edinenlerin bir teorisi belki de! Karşısındaki insana güven vermek maksatlı söylendiğinde, ancak sadece kısa bir süreliğine güven verici etkisi olan ve öylece sonuçlarına katlanılan bir durum!

Düşünüp taşınmadan, aklımızı kullanmadan, deli cesaretiyle yaptığımız her şeyde, mevcut risklere karşı söylenen, umursamaz ve bir o kadar da vurdumduymaz bir ruh halinin eseri belki de...Aslında, bilinçaltında yer alan, gerçekleşebilecek olumsuz durumlara karşı bir teslimiyettir aynı zamanda, bir şey olmaz!  Çaresizlik içinde olan ve kaygılı yaşayan insanlara söylenen  sakinleştirici bir cümle sanki! Yaşanabilecek bütün olumsuzluklara karşı tedbirsizce bir yaşamın adı; "bir şey olmaz!"

Aslında sevgili dostum; çok şey olup bitiyor da, kabullenmek istemiyor insan; su  akar,  yolunu bulur dercesine inandığın kaderin; tecellisine katlanmak...Ve dahası, ödenecek bedellere hazır olmak anlamı da taşıyor esasında...Bir iş ve oluşun gelişme aşamalarında,  yaşanabilecek olumsuzluklara karşı gerektiğinde müdahale etme becerisi kazanamadığımızdan diyoruz, bir şey olmaz! Yoksa çok şey olup bitiyor; zaman hızla akıp gidiyor; ve belki de en değerli şeyi yani zamanı kaybediyoruz. Bir daha geri gelmeyecek anları kaybediyoruz esasında...

Velhasılı kelam sevgili dostum; zamanı donduramazsın ve kendi lehine de çeviremezsin, bunu biliyorsun! Bu hız çağında uyanık olmak, aklı kullanmak, hataları telafi etmek için tedbirler almak ve yaşantımızın her anında karşılaştığımız aksilikler ve samimiyetsizliklere karşı bir duruş sergilemek zorunda kalıyoruz... Kırgınlıklar ve samimiyetsizlikler karşısında, gönülden  düşürmek zorunda kalıyor bazılarını insan! Hep affedici ve tahammüllü olmak yoruyor; kahrediyor insanı...

Sonuçta bir şekilde hayatına yük olan, yaşamını allak bullak eden insanları ayıklamayı bir çözüm olarak görüyor ve öyle de yapıyor...Kaba saba davranışlar karşısında kırılıyor olsa da, hayvani bir tepkide de bulunmak istemiyor. Sonuçta dilenen her özür; özür olmaktan çıkıyor ve öylece konu kapanmış gibi oluyor. Ama hiç de  öyle değil sevgili dostum! Gönülden düşeni bir daha aynı gönüle tutturamıyorsun...!