Ülkemin son durumu:
Akıl nedir?
Önemli değil...
Sorun nedir?
Boşver...!
Son yıllarda ve özellikle son aylarda Türkiye'de yaşanan her türlü istikrarsızlık, belirsizlik ve kaos ortamında, halkın ruh sağlığının bozulduğunu anlamak hiç de zor değil sevgili dostum! Pandemide zaten travma yaşamış bir toplumun, nefes almaya, rehabilite olmaya ve moral bulmaya ihtiyacı varken, üzerine bir de, ağır ekonomik ve toplumsal sorunların eklenmesi, bu travmayı gittikçe derinleştiriyor. Evet, halkın ruh sağlığı bozuldu! Psikiyatristlerin, psikologların ve fizik terapistlerinin hasta yoğunluğundan bunu daha iyi anlayabiliyoruz...Açıkçası, hani, "açık hava tımarhanesine dönüştük" denilse artık abartılı olmaz. Antidepresan ilaçlarının da travmayı bastırmaktan başka bir işe yaramadığı da çok net anlaşılıyor.  "İstikrar, istikrar" denilip de, ülkenin bugünkü belirsizliklere sürüklenmesi yetmiyormuş gibi, önümüzdeki günler daha zor geçecek açıklamaları da, yangına benzin dökmek gibi bir şey...Endişeli bekleyiş uzadıkça ve kaygılı yaşamlar beyne işledikçe, işin içinden çıkmak da mümkün olamıyor elbette...Baskılanan ve sömürülen bir toplumun sessizliği bu! Ama tehlikeli bir sessizlik olduğunu da söylemek gerek! Topluma umut veren ve güzel günler göreceğiz hep birlikte diyen de yok...
Velhasılı kelam sevgili dostum; birbirine düşürülen, birbirine kırdırılan bir Türk toplumu yaratıldı; acımasız siyaset, toplumu da acımasız yaptı açıkçası! Canavar misali, ağzından hep ateş saçıyor...Bozulan aile düzenleri, yıkılan yuvalar, iflas eden işletmeler, kumar, içki ve fuhuşun artması bir yana, adi suç oranlarında da büyük patlamalar yaşanıyor.  Sonuç olarak, Türkiye'de, toplumsal bir alt üst olma hali, bir "helak" yaşanıyor; ama kimin umurunda ki..! Ve böyle bir ortamda sadece erken seçim muhabbetleri siyasetin tek gündemi!
Aklı başında bir aydın yada siyasetçi çıkıp da, Türk insanının önünü açacak ve kafasını bir nebze olsun rahatlatacak, sicil affından, genel aftan ve de yeni bir toplumsal sözleşmeden bahsetmiyor. Belki de, en çok devletin milletle barışmasına imza atacak akıllara ihtiyaç var...
Sevgili dostum; dinsizin hakkından imansız gelirmiş de, sessizliğin ve sensizliğin hakkından  kim gelir; onu düşünüp duruyoruz...
Malesef hayat, içinde  gerçekleri  barındıran, hayalleri ise bir başka dünyaya ve yaşama bırakan an ya da zamandan ibaret!