Belki de ruh hali bozuk insanların, her bayramda aklına gelen Bergen'in çok güzel bir şarkısı vardır sevgili dostum...!

"Tanrım kötü kullarını sen affetsen, ben affetmem" ile başlayan...

"Kötülük yapan, kötülük bulur!" deyişi her zaman geçerli olsaydı sevgili dostum; dünya daha adil bir yer olurdu...

"Bilmiyorum" demeyi, "özür" dilemeyi ve "hata yaptım beni affet!" demeyi zayıflık olarak gören bir toplum kültüründen ne bekleyebilirsiniz ki? 

Sürekli kavga edip küsüp sonra bayramlara sığınıp formaliteden barışmak onurlu insanlara yakışmıyor! Hiçbir şey eskisi gibi olmuyor doğrusu; gönülden düşen düşmüştür bir kere..."Nasıl olsa affediliriz; barışırız" deyip her haltı yiyen bir toplumun; vakti zamanında Arap kabilelerinin  didişmesinden kaynaklanan ve nihayetinde zoraki barışa sürüklenen bir bayram kültüründen hiçbir farkı yok. Bazı haklar helâl edilmez; herkes de her şeyi unutamaz sevgili dostum! Her canı yanan, travmalara sürüklenen, deli divaneliğe sürüklenen, cehennem azabı benzeri eziyete maruz bırakılan insanlar kiminle barışacak ya da kucaklaşacak ki? Aşağılanan, hakarete maruz kalan, ezilen, gururu incinen, adam yerine konulmayan, hor görülen ve ayrıştırılarak hain ve terörist ilan edilenler kimi nasıl affedecek? Mahşerde bu işler paklanır ancak.  Düpedüz bir sahtekârlık bu...

Onurlu yaşamak isteyen insanların küçücük dünyasına sürekli çomak sokanlara, kendi mutsuzluklarını onlara da tattırmak isteyenlere ne demeli? Kötülük yapmayı âdet edinmiş ve bundan beslenmiş insanlarla bırak barışmayı, onlardan uzak durmakta müthiş yararlar var sevgili dostum; müthiş yararlar var..!