Türkçe çok zengin bir dil sevgili dostum! Okumak da, yazmak da anlatmak da ayrı bir marifet gerektiriyor. Örneğin altı üstü deyişi...En son olabilecek şeyden bahseder. "Altı üstü elli kuruş; ne olacak canım, verirsin gider!" demek gibi bir anlatım biçimi...

Bir de, "altını üstüne getirdik" diyerek, yaptığı altyapı çalışmalarının reklamını yapmak isteyen bir belediye anlayışı. Evet Trabzon Büyükşehir Belediyesi'nin pankartından bahsediyoruz sevgili dostum. İnsan düşünmeden edemiyor; bu meramı ve yapılanları anlatmak için altını üstüne getirdik; yani bir tür kargaşa yarattık mı demek isteniyor gerçekten; yoksa başka bir şey mi? Türkçe bu...!Örneğin; "altyapıyı tertemiz, pırıl pırıl yaptık" gibi bir slogan düşünülemez miydi?
Büyüklerimiz veya devlet aklı her şeyin en iyisini bilir demekle iş bitmiyor kısacası...Aslında şaşırmak da gerekmiyor. Pandemiyi fırsata çevireceğiz ve Maraş Caddesi benim hayalimdi diyen zihniyet mi? Pandemiyi kimin lehine fırsata çevirdiler veya Maraş Caddesi gerçekten hayalleri gerçekleştirdi mi?  
Velhasılı kelam sevgili dostum; demekle yapmak aynı şey olmadığı gibi, yaptıklarını anlatma meramı da başka bir yetenek gerektiriyor.

Bilgenin dediği gibi, doğru diyorsun ama yanlış konuşuyorsun...