Yalanın bini bir para, gevezeliğin ve kimseyi beğenmemezliğin, sırf laf olsun torba dolsun kabilinden  konuşmak için konuşmanın zirvede  olduğu bir memlekette, hiç kimse, düşünen, düşünerek konuşan, sorgulayan, demokratik değerleri baş tacı yapmış, gelişmiş, erdemli ve ahlâklı bir toplum beklemesin...

Siyaset gündemine bir bakar mısın sevgili dostum! "Normalleşme ve yumuşama" kelimeleri dilden düşmezken, hiç de normal olmayan ve sert akıp giden siyaset mecrası birden bire ray değişikliğine doğru gizli hesaplar ve pazarlıklar üzerinden yürütülürken, O, onunla; bu, bununla; birileri birileriyle ha bire görüşüp dururken, halka hiçbir şey açıklama gereği duyulmazken, kurbanlık koyunlar gibi orada burada mee'lerken, maliye bakanı da sırf kaynak yaratmak adına, "sıkılaştırma" adı altında ezik çoğunluğu sıktıkça sıkarken; "nakit kraldır!" diyenlerin kazançları ise arttıkça artarken, sıkılaştırma nedense onlara hiç dokunmazken, siz hangi normalleşme ve yumuşamadan bahsedebilirsiniz ki?

Daha düne kadar, anormal ve sert siyaset mecrası ne oldu da yeni bir arayışa girdi? Üstelik, siyaset tiyatrosunun bu sahnesi de, tekrar savaşmak için zaman kazanma adına barış çubuğu tüttürmek mi istiyor?  

Demek ki sevgili dostum; devlet ne anadır ne de baba...! Hükümetler ise ne halkçıdır, ne de demokrat! Bu çarpık  düzende, sadece halkı düzenlerin ismi değişir; düzülenler düşünsün artık dercesine...Unutma, unutturma!

Böyle bir düzende aydınlar ve sivil toplum örgütlerinin liderleri sessiz kalıp korkakça olan biteni seyrederse, din adamları da, ezilen halk çoğunluğunu zalimlere karşı korumak yerine halka sabretmeyi ve şükretmeyi öğretirse ve telkin ederse,

İşte böyle bir Türkiye tablosunda, siyasetçiler, din adamları, aydınlar ve sivil toplum liderleri halk için en büyük düşmandır...

İceride ya da dışarıda başka düşman aramana hiç gerek yok!

Değişmeyen bir yasa var temiz vicdanlarda...!"Siyaset yapacağım" diyerek, küstahlık ve zorbalık yapıp rakiplerini ve senin gibi düşünmeyenleri küçümsersen, aşağılarsan, baskılarsan, tehdit dili kullanırsan, şiddete başvurursan ve yokmuş gibi davranırsan sevgili dostum; gün gelir, küçümsediğin her şey için bir bedel ödemek zorunda kalırsın!

Zihninin hapishanesinde tutsak olmuş kişiliksiz siyasetçilerle bu ülke ve bu millet nah kalkınır sevgili dostum!

Bu memleketin vergi ve sosyal güvenlik politikaları örümcek ağına benziyor! Zayıf ve küçük  sineği yakalar; büyük sineklere ve yaban arılarına ise teslim olur; ağları delip geçerler...!

Velhasılı kelam, hayat bu, ister yakınında olsun, ister uzağında, öyle kişiler olacaktır ki, sizden hiçbir zaman hoşlanmayacak, kin ve nefret duygusuyla yaşayacaklar! Çünkü sizin ruhunuz, onların şeytanlarını hep rahatsız edecek!