Güzel bir yaz havasında, özellikle pazar günleri insan kendini doğaya ya da deniz kenarına atıp bir nefes almak ister ya, işte böyle günlerde, tuhaf olduğu kadar ilginç görüntülerle karşılaşmanız her zaman mümkün!
Trabzon özelinde, eşiniz, dostunuz ve çocuklarınızla birlikte küçük bir şehir türü atmaya ne dersiniz?
Bunu mutlaka yapın! İnanın ruhunuza iyi gelecektir...Kısa bir tatil de diyebilirsiniz buna! Önce Boztepe' ye çıkıp şehre tepeden bakan bir yerde oturup çay ya da kahvenizi keyifle yudumlayabilir; ya da aynı keyfi çamlık alanında da yapabilirsiniz. İsterseniz sergi bezinizi yere serip bir piknik kültürünü yaşayabilirsiniz. Çocuklar doğada kendini daha mutlu ve keyifli hissedecektir elbette. Yetişkinlerde ise maziye kısa bir dönüş de diyebilirsiniz. İnsanların, ağaçların altında özgürlüğün tadını çıkarma eylemi de diyebilirsiniz buna; nasıl nitelerseniz niteleyin. Etrafı biraz kolaçan ederseniz; Ruslardan kalma Ramazan topunu görebilir; hemen yanıbaşında, Trabzon'un ilk milletvekillerinden olan ancak, Topal Osman'ın adamları tarafından Ankara'da boğularak öldürülen Ali Şükrü Beyin kabrini ziyaret edip ölülere rahmet okuyabilirsiniz. Ne gariptir ki, muazzam bir türbe olmuş çıkmış burası. Daha da ilginç olan şey, gelin ve damat adaylarının bu türbenin kenarında fotoğraf çekilme merakı! Buna sık sık rastlayabilirsiniz...Boztepe çay bahçesinin yeni müdavimleri elbette Ortadoğu kökenli Arap turistler. Kafanızı ne tarafa çevirirseniz masalarda onları görüyorsunuz. Elbette güzel manzaralar bunlar...Birlikte bu şehrin havasını teneffüs ediyor ve nimetlerinden yararlanıyoruz...
Velhasılı kelam sevgili dostum; uzun söze gerek yok aslında! Bu güzel yaz günlerinde kalabalığın içinde, "utanmak" kelimesi olmayan yeni bir lisan ve insan tipi yarattıklarını görüyorsunuz.
Oysa biz;
denizlerin deniz,
yağmurların yağmur,
aşkların aşk,
insanların insan olduğu
masumiyet çağından geliyoruz.
"Bir yanımız daha gitti çocukluğumuzun..." demekten başka, anlamlı bir cümle bulamıyoruz...
Aslında, her şeyin bir rengi var sevgili dostum! Siyah ve beyaz dahil! Renklerin birbirine karıştığı bir dönemden geçiyoruz sanki! Eskiden ucuz Çin mallarını kullanır gibi herkes; kullan at yani...Şimdi moda, insan kullanmak; ahlaksızca...!
İşin en kötüsü, dünyada en kötü şey, hem aptal olmak, hem de aptal gibi yaşlanmak sevgili dostum! Allah korusun...!
"Utanma duygusu olmayan insan tipi" belki de, ülkemizin en büyük meselesi; kim bilebilir ki..?
