Baksana sevgili dostum; tüm dürüst kişilikler ve utanma duygusunu hâlâ taşıyanlar, aklını kaçırmış ve çıldırmış durumdalar...

Yalnızca vasatlar ve yeteneksizler yaşamdan zevk ve keyif alıyorlar!

Anlatılan bu ya sevgili dostum; tilkinin kuyruğu kayaya sıkışınca, kuyruğunu kesmek zorunda kalmış. Daha sonra bir başka tilki onu gördüğünde:

"Kuyruğunu neden kestin?" diye sormuş...

Kuyruğu kesik olan tilki:

"Böyle kendimi mutlu hissediyorum ve sevincimden havalara uçuyorum", demiş...

Bunun üzerine diğer tilki de kuyruğunu kesmiş. Fakat mutluluk yerine, kuvvetli bir acı çekmiş. Hemen kuyruğu kesik tilkiye gidip:

"Neden bana yalan soyledin?" demiş.

Tilki:

"Eğer acı çektiğini diğer tilkilere söylersen asla kuyruğunu kesmez ve bizimle dalga geçerler" demiş.Bu iki tilki başbaşa verip diğer tilkilere yaşadıkları mutlulukları anlatmaya başlamışlar. Böylece tilkilerin çoğu onları örnek alarak kuyruklarını kesmişler. Çoğunluk onlara geçince bu sefer, kuyruğu olanlarla dalga geçmeye başlamışlar...

İşte böyle sevgili dostum; tilkinin kuyruğu hikâyesinde olduğu gibi, önce toplumu bozarlar; sonra iyi insanları kötü insanlara ayıplatırlar; kırdırırlar...

Siz siz olun; kendiniz olun! Fazlasını olmaya çalışırsanız bir hiç olursunuz vesselam!