Sel uyarısı yapılsa da, görev, görevdir deyip yollara düşersin ya sevgili dostum; anlarsın nihayetinde çok okuyan mı çok gezen mı bilir sorusunun cevabını. Girdiğin her yeni ortam, yeni insanlar, yeni yüzler,  yeni dünyalar ve yeni hayat felsefesi demek olduğunu anlarsın nihayetinde! Karadeniz'in yağmurlu yaz günlerinde yollara düştüğünüzde, karışınıza ne sürprizler çıkacağını tahmin etmeniz biraz zor...

Önce davet edildiğiniz mekanlarda ağırlanır; aşçısından garsonuna ve işletmecisine herkes hünerini sergilemek için canla başla mücadele eder; tek meseleleri insanların memnuniyetidir. Ortaya konulur çeşit çeşit yiyecekler; özenle hazırlanmış karışık kebap ve beraberinde verimli bir muhabbet!

Bölgede herkes birbirine muhtaçtır  sevgili dostum!

Dayanışma ve paylaşma ruhu olmadan çetin koşullarda yol almak mümkün değildir...Yol uzadıkça değişken hava,  size sürprizlerini sunmaya devam eder; birden yağmur başlar ve serinler ortam; keyifle ıslandığını hissedersin, bazen de terden bir su olursun...Herkes bir düzen kurmuştur kendince; mantıklı ya da mantıksız...

Anlamak istesen de, anlayamazsın sevgili dostum...
Velhasılı kelam sevgili dostum; her yolculuk bir deneyimdir insan için. Gördüğün, yediğin, içtiğin her sey yaşamının bir parçası ve de gerçeğidir. 
Unutma sevgili dostum! Bir çocuğun anavatanıdır memleketi ve nefes aldığı her yer...

Oynama, zorlama koşulları; bozma dengeleri...Gün gelir anlatmak istediğin her ne varsa, düşünür; ancak sadece düşünmekle kalırsın; yok olmuştur mekanlar, yok olmuştur değerler,  yok olmuştur masumiyetler ve samimiyetler...
Dönüp arkana baktığında hayatın kocaman bir yalandan ibaret olduğunu görür; yine de şükredersin, elinde ve aklında ne kaldıysa...