Geceyi daha çok seven insanların, huzuru kendilerinde buldukları gerçeğinden ve yaşadıkları hislerden haberin var mı sevgili dostum!

Kendileriyle yüzleşmek istemeyen insanlar, hiç gecenin olmasını istemezken, gece tutkunları ise daha çok yalnız kalmak ve kendileriyle yüzleşmek için can atarlar. Zannetmeyin bu durum onları bunalıma sürüklesin...Tam tersine, kendilerine ve iç dünyalarına ayırdıkları vakitle daha mutlu oluyorlar. Daha açık söylemek gerekirse, huzuru uzakta değil, kendi içlerinde buluyorlar.

İçlerine kapanık olmaları kendilerinde buldukları huzurun göstergesidir. 

Yalnızlığı da bu sebepten severler... Herkes onlara dertlerini anlatırken, kendi dertlerinden hiç bahsetmemeyi ve sadece onlara yardımcı olmayı yeterli görürler. Geceyi ve karanlığı daha samimi bulmaları, gündüzün kalabalığını ve yalanlarını ancak gecenin karanlığının örtebileceğini düşündüklerinden kaynaklanır ve öylece hüzünlenirler.

Kendi düşünceleriyle baş başa kalmak, hislerine kulak vermek, onların en çok sevdikleri ve haz aldıkları şeydir.

Velhasılı kelam; karanlığın ve sessizliğin verdiği huzurdan sonuna kadar faydalanan insanları unutma sevgili dostum!

Derin derin düşünen insanlar için karanlık zaten başlı başına bir huzurdur...Onları huzursuz edecek hiçbir şey barındırmaz. Günün bütün yorgunluğunu almakla beraber, gün içinde düşünülemeyen birçok şeyin akla gelmesini sağlar. Gece, bu insanlar için uyumak değil, üretmektir; tefekkür etmektir bir bakıma. Yenilerler kendilerini durmaksızın! Yeni güne umutla ve bereketli olsun dilekleriyle başlarlar... Vicdanıyla baş başa kalanlar, en iyi kararları geceleri alıyorlar sevgili dostum!

Gündüzün karmaşası ve yoğunluğu içinde, düşünmeden alınmış alelade bir kararı tekrar gözden geçirmenin vaktidir gece ve karanlık!

Bir de karanlığı aydınlatanlar var ki, bunlar harikulade insanlar! Sen bakma, cehennem ateşi dediklerine...Geceyi aydınlatan ateşin ne niyetle yakıldığı önemli...Bir ateş de benim için yak dedi bilge! Bu güne özel çoban ateşlerini yaktık sevgili dostum! Ateş deyip geçme ! Yakan da o, ısıtan da o, geceyi aydınlatan da o! Hangisini düşlüyorsan, niyete göre şekilleniyor; tercih senin elbette...

Gönül isterdi ki, diye mırıldandığını duyar gibiyim sevgili dostum! Nihayetinde, burası cennet değil tabii ki, istediğin her şey olmayacak...!