Teknolojinin gelişimiyle birlikte hayatımıza giren elektronik ticaret kullanımı hızla artarak alışveriş alışkanlığımızı büyük oranda değiştirmektedir. E-ticaret kapsamında tüketicilerin çokça merak ettiği konulardan biri internet ortamında satın aldığı ürünler ile ilgili çıkan sorunlar bakımından kimi yahut kimleri sorumlu tutabileceğidir.

Teknolojinin gelişimiyle birlikte hayatımıza giren elektronik ticaret kullanımı hızla artarak alışveriş alışkanlığımızı büyük oranda değiştirmektedir. E-ticaret kapsamında tüketicilerin çokça merak ettiği konulardan biri internet ortamında satın aldığı ürünler ile ilgili çıkan sorunlar bakımından kimi yahut kimleri sorumlu tutabileceğidir. Bu makalede satıcı ve tük eticilerin internet ortamında buluşturarak satım sözleşmesinin kurulmasına aracılık eden e-ticaret sitelerinin aracı hizmet sağlayıcı olarak hukuki sorumlulukları ele alınacaktır.

Alıcılar ile satıcıları bir araya getiren pazaryeri kavramı, e-ticarette “elektronik pazaryeri” olarak adlandırılmaktadır. Elektronik pazaryeri, satıcı ve alıcının çevrimiçi ortamda bir araya gelmelerini, satıcının ürün veya hizmet hakkında pazarlama faaliyetini yürütmesini ve satış işlemini gerçekleşmesini sağlayan platformdur. Bu kapsamda satıcılar ile tüketicileri buluşturmak üzere elektronik pazaryeri sağlayan pek çok e-ticaret sitesi faaliyet göstermektedir. Dolayısıyla satıcı, tüketici ve elektronik pazaryeri sağlayan e-ticaret sitesi arasındaki hukuki ilişkinin belirlenmesi, satım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü bakımından önem taşımaktadır.

Elektronik ticarete ilişkin mevzuat uyarınca yukarıda sayıldığı üzere temelde üç aktör bulunmaktadır: Hizmet sağlayıcı, aracı hizmet sağlayıcı ve alıcı. Buna göre elektronik pazaryeri sunan e-ticaret sitesi aracı hizmet sağlayıcı, e- ticaret sitesinde satış yapan firma hizmet sağlayıcı olarak adlandırılmaktadır. Satım sözleşmesinin karşı tarafını oluşturan alıcı ise ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi durumunda tüketici olarak nitelendirilmektedir. Düzenleme kapsamında aracı hizmet sağlayıcılara bazı sorumluluklar yüklenmiştir. Buna göre aracı hizmet sağlayıcı, hizmet sağlayıcının satış yapmaya başlamadan önce, alıcıların kolayca ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak tanıtıcı bilgilerini (iletişim bilgileri, ticaret unvanı, işletme adı vs.) bulundurması için sitede gerekli alan tahsis etmekle yükümlüdür. E-ticaret sitesi, satıcının gerekli bilgilerini paylaşabilmesi için teknik anlamda imkan tanımalı ve bu bilgileri paylaşmasını sağlamalıdır.

Diğer taraftan aracı hizmet sağlayıcı, satıcılar tarafından sunulan bilgileri kontrol etmekle kanunen yükümlü kılınmamıştır. Bu doğrultuda kanuni ifadesi ile “aracı hizmet sağlayıcılar, hizmet sundukları elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içerikleri kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir.” Ancak Yargıtay uygulaması kapsamında içeriğe konu malın hukuka aykırı olduğuna dair kendisine şikayet ulaşan aracı hizmet sağlayıcı içeriği kaldırmakla yükümlü tutulmaktadır. Kısaca ifade etmek gerekirse, e-ticaret mevzuatı uyarınca aracı hizmet sağlayıcıların sorumluluğu, hizmet sağlayıcıların kanunen vermekle yükümlü olduğu bilgilerin paylaşılmasını mümkün kılmaktan ibarettir.

Herhangi bir mağazadan satın aldığımız ürün bize teslim edilmezse yahut mal ayıplı çıkarsa doğrudan satıcıya başvurarak sözleşmenin gereği gibi ifa edilmesini talep edebiliriz. İnternet ortamında satın aldığımız ürünler konusunda da muhatap doğrudan satıcıdır. Ancak ne var ki e-ticaret sitelerindeki satıcılara ulaşmak kimi zaman mümkün olmamaktır. Örneğin satıcının internet sitesinde yer alan bilgilerinin gerçeği yansıtmaması yahut artık kullanılmaması ya da satıcının, sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmekten kaçınması gibi. Bu noktada aracı hizmet sağlayıcıların, alıcılara karşı sorumlu tutulup tutulamayacağı hususu üzerinde durulması gerekmektedir.

Satım sözleşmesi alıcı ve satıcı arasında kurulmakta olup aracı hizmet sağlayıcı (e-ticaret sitesi) sözleşmenin tarafı değildir. Bu nedenle aracı hizmet sağlayıcının alıcılara karşı sözleşmesel sorumluluğu bulunmamaktadır. Genel prensip bu olmakla birlikte son yıllarda Amerika Birleşik Devletleri Federal Mahkemesi tarafından verilen bir karar genel çizgiden ayrılmıştır. Karara konu olayda, e-ticaret sitesi üzerinden satış yapan bir firmadan köpeği için tasma alan bir kimse, köpeğini gezdirirken tasma kırılması ve gözüne isabet etmesi üzerine kör olmuştur. Bunun üzerine e-ticaret sitesine karşı açılan davada, mahkeme e-ticaret sitesini “sözleşmenin tarafıymış gibi” sorumlu tutmuştur. E-ticaret sitesinin, satıcı gibi sorumlu tutulmasının temel sebebi satım sözleşmenin kurulmasında aktif rol üstlenerek alıcı tarafından sözleşmenin tarafı olarak zannedilmesidir. Aracı hizmet sağlayıcının aktif rol üstlendiği durumlar, satılan malın paketleme ve kargo işlemlerinin e-ticaret sitesi tarafından yapılması, paket üzerinde e-ticaret sitesi logosunun yer alması şeklinde örneklendirilebilir. Aracı hizmet sağlayıcının, satıcı gibi sorumlu tutulmasına ilişkin anılan karar istisna teşkil etmektedir.

Genel prensip kapsamında sözleşmesel sorumluluğu bulunmayan aracı hizmet sağlayıcılar, güven sorumluluğu ilkesi uyarınca sorumlu tutulabilmektedir. Güven sorumluluğu, dürüstlük kuralına aykırı davranan kimsenin sözleşme yahut haksız fiil sorumluğunun bulunmadığı durumlarda söz konusu olmaktadır. E-ticaret sitesinin, alıcılar nezdinde yarattığı güveni, dürüstlük kuralına aykırı şekilde boşa çıkarması halinde güven sorumluluğu ilkesi doğrultusunda sorumlu tutulmaktadır. 2018 yılında Yargıtay kararına konu olayda, internet sitesinden satın aldığı telefonların ayıplı çıkması durumunda satıcıya ulaşamayan alıcı, Tüketici Mahkemesi’nde internet sitesine karşı dava açmıştır. Tüketici Mahkemesi, tüketicilerin internet sitesinin isim ve unvanına güvenerek o platform üzerinden alışveriş yaptıklarını, dolayısıyla internet sitesinin basiretli bir tacir gibi davranarak dolandırıcılık kastı ile hareket edenlere yer sağlamak suretiyle tüketicileri mağdur etmemesi gerektiğini aksi takdirde bundan sorumlu olacağını ifade ederek tüketici lehine karara varmıştır. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi ise bu kararı onamıştır.

Sonuç itibarıyla aracı hizmet sağlayıcıların hukuki sorumluluğu, kanun kapsamında, hizmet sağlayıcıların gerekli bilgilerini paylaşabilmesine imkan sunmak ve bu bilgilerin paylaşılmasını sağlamaktır. Aracı hizmet sağlayıcıların internet ortamında paylaşılan içerikleri kontrol etmek yükümlülüğü bulunmamaktadır. Diğer taraftan aracı hizmet sağlayıcıların satım sözleşmesinin gereği gibi ifa edilmemesi yahut sözleşmeye konu malların ayıplı olması hallerinde sorumlu olacağına ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Ancak son yıllarda gerek yurt dışında gerekse Türkiye’de verilen kararlarda aracı hizmet sağlayıcılar farklı gerekçelerle sorumlu kılınmıştır. Buna göre ABD Federal Mahkemesi tarafından verilen kararda aracı hizmet sağlayıcı satıcı gibi sorumlu tutulmuş iken Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararda güven sorumluluğu uyarınca aracı hizmet sağlayıcının sorumluluğuna gidilmiştir. Uygulama gösteriyor ki eğilim, aracı hizmet sağlayıcıların sorumluluğuna gidilmesi yönündedir.