Hayatımıza; açılış ve temel atma törenleri, bitip tükenmek bilmeyen siyasal nutuklar ve siyasal gerginlikler ve ekonomik zorluklar girdiğinden beri sevgili dostum; birbirimizi unuttuk gitti. Öyle bir unuttuk ki, adeta silahların patlamadığı ve kanın dökülmediği bir savaş halini andırıyor. Her savaşta olduğu gibi fırsatçıların türediği, toplumun balans ayarının bozulduğu, sosyal ve ekonomik bir alt üst oluşun yaşandığı, ruhsal bunalımların sıradanlaştığı zorlu bir süreç!
Değişmeyen tek şey, fırsattan istifade eden zihniyetlerin at koşturduğu büyük bir yağma alanı da diyebilirsin...
Bu o bildiğiniz hipodrom veya arenalardaki duruma hiç benzemez!
Varsa yoksa "bugün ne kazandık?" sorusuna verdikleri karşılıktır.
Kaybetmeye ve yerinde saymaya tahammülleri asla yoktur! Halk çoğunluğunun onlar için hiçbir önemi olmadığını bilmelisin; onlar, zavallı birer asgari rızkın peşinde koşanlardan başka bir şey olarak görülmez. Sadece doyurulması gereken sıradan insanlar! Manevra kabiliyetleri öylesine yüksektir ki fırsatçıların, onları izlemeniz imkansızdır ; bir orda, bir burdadırlar! Gücün ve kudretin peşindedirler, bunları kimseye kaptırmak da istemezler!
Ve gün gelir sevgili dostum savaş bitmiştir artık.
Ganimetlerden büyük paylar alanların isimleri dahi bilinmez olur; yağmalanan zamanlar ve zenginlikler ise halk denilen o çoğunluğun elinden koparılıp alınmıştır...
Şikayetler, sitemler, yakarışlar ve feryatlar ayyuka çıksa da, kimse bu sese kulak vermez...
Verenler de, etkisizdir, güçsüzdür, cılız kalırlar; orada burada dağılır giderler; ya yok olmuşlardır ya da teslim...
Dibe vurmuş hayaller, kaybedilişler ve de sessiz çığlıklar!
Velhasılı kelam sevgili dostum; "ölenler, ölmüştür; kalan sağlar bizimdir " diyenlerin dünyasında merhametten ve sevgiden eser yoktur...Bunu anladığında, henüz geç değildir; kollarını sıvayacaksın "hadi bismillah!" deyip merhametinle, sevginle ve aklının bilgeliğiyle ezmen gerekenleri ezeceksin, mazlumların haķkını korumak istercesine...Sana mı kaldı diyenleri de dinlemeyeceksin; içindeki yeteneklerini keşfedip çıkacaksın yola, yol düzgün olmasa da! Sonuç nedir dediğini duyar gibiyim..."Sen kendin oldun, insan oldun, adam oldun!" derim, sadece...
Eyvallah!
