Bazı şarkı sözleri vardır ki sevgili dostum; insanın yüreğine dokunur; ruhuna iyi gelen cinsten parçalardır bunlar...! Bazen tesadüfen, bazen de bilinçli olarak dinlenir! Sen bakma arabesk müziğini sıradan görenlere. Belki de akla hayale sığmayacak duyguları dillendirirler; sonsuza dek...! Bunları dinlemekten zevk alanlar kadar, söyleyenler de kendinden bir parçayı paylaşırlar aslında. Her kelimesi kendini ifade etme biçimidir aslında...

Vakti zamanında sokak müzisyenliği garip karşılanırken, artık, alışılan bir müzik yapma biçimine dönüştü. Şehirlerin gürültüsüne tatlı nameler karışıp gidiyor işte. Aslında genç müzisyenlerin kendilerini sokakta da olsa ifade etme biçimi bu...! İster beğenin, ister beğenmeyin, cesaretli olmak kadar büyük de bir yetenek gerektiriyor. Türkiye'nin dört bir tarafında müzik icra eden bu amatör sanatçıları yabana atmak hiç de akıl kârı değil...Zaman gösterecek elbette! Ama nice yetenekli insan kendi kaderini belirlemek istercesine gayret ve çaba ile sanatını ve yeteneğini sokaktaki insanlarla buluşturuyor. Bir bakıma bedavadan müzik dinlemiş oluyorsunuz. Elinizi cebinize atarsınız ya da atmazsınız; sizin bileceğiniz bir iş! Sokaklar aynı zamanda açık bir sahne kısacası...İkili, üçlü müzik gruplarının yanısıra elinde gitarıyla kendini ifade etmeye çalışan bireysel müzisyenler de eksik değil. Bir de bayan müzisyenseniz işin rengi bir o kadar değişiyor kısacası. Büyük bir cesaret örneği elbette bayan müzisyenler için sokakta samat icra etmek... İddialılar da...Şöyle bir kulak verdiğinizde sesine, acılarla yoğrulmuş bir hayatın penceresinden bakıyorsunuz sanki. Sizi ifade eden, gönlünüze dokunan nameler, şöyle bir durup dinlemenize de neden oluyor. Elbette sokakta müzik yapmanın sıkıntıları var. Yağmur çamur, soğuk sıcak; kısacası havanın durumu onların işini öncelikle belirliyor. Sadece bunlar değil elbette. Belediyelerin müzisyenlere bakışı kadar halkın bakışı da önem kazanıyor. Yerel yönetimler, belli alanlarda sanatlarını icra etmelerine izin verirken, ses sistemlerini ve mikrofonlarını kullanmalarına izin vermiyor. Doğal olarak, yüksek perdeden şarkılarını okumak zorunda kalıyor. İşin en yıpratıcı ve can yakıcı tarafı bu belki de. Trabzon özelinde işler böyle. Zabıtaların takibindeler yani. Şehirden şehire fark var elbette. Gürültü meselesi ileri sürülse de, sanki caydırıcı bir önlem gibi duruyor. Bu sanatçıların hepsinin tarzı da farklı, bu işi yapma nedeni de. İddialı olanlar, kendilerini ifade etmek istemek bir yana, maddi bir destek de elde ediyorlar. Düşünsene sevgili dostum; sesi iyi bir müzisyen adayısınız; iddialısınız ve insanlar durup meraklı meraklı sizi izliyorlar... Beğenenler ya alkışlıyor sizi, ya da bir miktar para ödeyerek teşekkürlerini ediyorlar. Emek ve alınterinin ya da yeteneklerin  maddi karşılık bulması müzisyeni motive eden faktörlerden biri. Siz zannetmeyin onlar müzik eğitiminden geliyorlar...! Çoğunun mesleği farklı; başka başka bölümlerde okuyorlar ya da mezun olmuşlar...Türkiye'de, özellikle Anadolu genelinde amatör sokak müzisyenlerini beğenin ya da beğenmeyin, ruhunuzu neşelendiren seslerle de karşılaşacaksınız elbet...Hayal dünyalarına bir girseniz neler düşlediklerini anlayabileceksiniz. Yetenekleri ne olursa olsun, onlar ne bir sokak dilencisi, ne de bir duygu sömürücüsü...! Öyle ya da böyle hassas ruhlu insanlar bunlar! Beğenilmek ve keşfedilmek  istercesine bekliyorlar sadece. Hayalleri var; siz dinleyerek ve maddi destekte bulunarak, hayallerine biraz daha yaklaştırmış oluyorsunuz onları. Onları aykırı, gelenek dışı ve asi bulsanız da bu ülkenin değerleri sonuçta. Değer verirsiniz ya da vermezsiniz; bu sizin bileceğiniz bir iş. 

Velhasılı kelam sevgili dostum; herkesin içinde fırtınalar kopuyor! Neler olup bittiğini ancak yaşayan ve Allah bilir!

Nihayetinde sevgili dostum; umut yolcusu isen yorulmazsın! Kaliteli ve karakter sahibi insanlar utanma ve arlanma duygusu yaşasalar da, yolları hep çilelidir sevgili dostum; hep çileli...!