Prof. Dr. Kenan Yazıcı Hocam ile
TÜBİTAK 
Projesini yapmak üzere
Trabzon’ dan
Kazasız belasız olarak
Siirt’e geldik…
Yine
Gümüşhane, Bayburt,
Erzurum üzerinden
PKK’lı şerefsizlerin 33 askerimizi
Şehit ettiği,
Bingöl
Çatak mevkiinde 
Durarak, mola verip,
şehitlerimizin ruhuna Fatiha okuduk…
Korona virüsten midir bilmem,
Bu yıl
Doğu’da meyve ve
Sebze olmadı sanırsam…
Çünkü
Önceden 5-10 dakikada bir
Rastladığımız,
Meyve ve sebze satıcıları
Artık yok gibi…
Doğu’ya yazın gitmeyi düşünürseniz,
Klimasız bir araçla
Gitmeyin derim…
Eğer
Camları kapatıp gitmeyi
Göz önüne alırsanız,
Allah(cc) korusun,
Bayılabilir hatta ölebilir siniz de…
Ama
Camları açtığınızda ise
140 KM hızla gittiğimiz halde,
Sanki
Saç kurutma makinesinden
Sıcak hava,
İçeriye doğru üflüyor…
Batman’ın içinden geçerek,
Beşiri
Ve
Siirt’e ulaştık…
Fakat
Size söylemeyi unuttum,
Trabzon KTÜ’den 
Bir proje için giden bizi
Yer için aradığım
Siirt Valiliği ve Belediye Başkanı
Özel Kalem Müdürü,
„Korona virüs dolayısıyla
Siirt’in
Misafirhanelerinde 
Yer ayırtamayacağını“ söyledi…
Bende
Çok değerli müdürüme
Ilgisi ve alakası için teşekkür ettim…
Neyse
Siirt’e geldiğimiz için
Mutlu olmuştuk…
12 saate yakın olan yolculuk
Bizi çok yormuştu…
Hemen
Acıktığımız için
Siirt’in 
Meşhur Kebap 56 adlı bir kebapcıda
Karnımızı doyurmuştuk…
Artık
Dinlenmeye çekilip, ertesi günü
Kenan Hoca 
Araziden toplayacağı örnekler için
Bir misafirhanede
Dinlenmeye çekilmemiz gerekiyordu… 
Hemen
Öğretmenevine gelmiş,
Resepsiyondaki görevliye
2 oda istediğimizi söylemiştik…
Fakat
Resepsiyon görevlisi
„Kusura kalmayın
1 saat önce arasaydınız olurdu
Ama
Şimdi ne yazık ki yoğ“ dedi…
Biz
Itiraz etmiş,
„Koskoca bina boş duruyor,
Yani
Şimdi oda yok mu?“ dedim…
„Yok baba yok“ deyince,
Israr etmenin
Manasız olduğunu gördük…
„Olsun
Koskoca Siirt’te
Bir öğretmen evi mi var?“ demişim…
Tabi
Alternatifimiz vardı,
Hemen arabaya binerek
Birkaç KM ötedeki 
Karayolları Misafirhanesine gittik…
Fakat
Orada da aynı cevabı aldık,
„Yoğ baba yoğ“
Trabzon’dan gelmiş
Ama
Siirt’te dinlenecek bir yer bulamamıştık…
Neyse
Bir Profesör,
Bir Araştırmacı Yazar,
„ 15 Temmuz Demokrasi Parkına“ geldik…
O yorgunlukla
Arabadan yastıkları alıp,
Kenan Hocam bir bankta,
Ben başka bankta yatıp uyumuştuk…
Tabi
Parka gelen misafirperver Siirtliler,
uzaktan bakıp iç geçiriyorlardı…
Hatta 
Birkaç saat sonra
Telefonumun sesine uyandığımda
Başucuma koyulmuş
Birkaç tane demir 1 ₺ leri görünce
Çok duygulanmıştım…
Işte
Siirt misapirverliği diye,
Düşünmüştüm…
Neyse
Telefonla arayan
KTÜ Maçka MYO 
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Batan’dı…
Bize,
Siirt Üniversitesi misafirhanesinde
Yer ayırtmış…
Sayın Valim ve
Belediye Başkanımdan 
Allah (cc) razı olsun…
Banklar çok rahat
Ve 
Tertemiz…
Aslında gitmek istememiştim
Ama
Nevzat Hocam 
Çok ısrarcı olunca kabul ettik…
Ve
Misafirhaneye giderek
Odalarımıza yerleşince
Bugünkü
Siirt maceramızda böyle bitti…

Söylemeyi unuttum,
Siirt yolunda
Telefonuma bir mesaj geldi…
Mesajı atan
Babam gibi sevdiğim
Babacan
Ve
Yardımsever hocam,
Türk Dili ve Edebiyatı
Eski Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Çelik
Çok sevdiği eşi
Süheyla Çelik Hocamla birlikte
Korona virüse yakalanıp,
KTÜ Farabi Hastanesinde yatırılmışlar…
Benim herkese 
Duyurmamı istedi…

Hocama
Ve
Sevgili eşi Süheyla Hanıma
Allah(cc)‘tan,
Şafi ismiyle şifa dilerim…