Dün gece
“Olamaz” diye bağırarak,
Uykudan 
Kan ter içinde uyanmıştım…
Beni ter basmış,
Nabzım oldukça yükselmiş,
Tansiyonum fırlamış,
Korkudan tir tir titriyordum…
Ameliyatlı kalbim
Heyecandan yerinden çıkacak sanmıştım…
Evet
Beni bu kadar etkileyen,
Hayır mı?
Şer mi bilemediğim,
Kan, ter içinde bırakan rüyam nasıldı?
“Rüyamda
Seçimlere girerek,
Halkın teveccühüne mazhar olup,
Başbakan seçiliyordum…
Artık
Hükümeti kurma görevini
Sayın Cumhurbaşkanım, bana veriyordu…
Bakanları atayıp,
Hemen icraata başlamıştım…
İlk icraatım ise,
Hocaların başkanı olarak
Cevat Hocayı atamıştım…
Her yaptığım işte
Cevat Hocadan fetva alıyordum…
Yarın 
Huzuru mahşerde,
Cevat Hocanın fetvaları beni kurtaracaktı…
Hak, Hukuk,
Adaleti çok sallamıyor,
Liyakate ise hiç bakmıyordum…
Bizim uşakları atayacağım zaman
Cevat Hocaya,
“ Ver bana bir fetva” diyor,
Sağ olsun,
Cevat Hoca da beni kırmıyor,
Fetvayı hemen veriyordu…
İhalelerden
% 10 komisyon alıyor,
Cevat Hocaya da ufak bir şey atınca,
Hemen fetvayı kapıyordum…
Cevat Hocaya danışmadan 
Kesinlikle,
Herhangi bir iş yapmıyordum…
İşsiz,
Avare gezen gençler
Umurumda bile olmuyor,
Çünkü
Cevat Hocadan,
“Bizden olmayan, yok hükmündedir” diye,
Fetvayı kapmıştım…
Pazarların bitiminde,
Kalan çürük 
Meyve ve sebzeleri toplayanları,
Dikkate bile almıyor,
Asgari ücretle geçinmeye çalışanları
Hiç sallamıyordum…
Çünkü
Cevat Hocanın fetvasında
Fakir olanın yaşama hakkı bile yoktu…
Birileri
Rüşvet aldığımı söylüyormuş,
Böyle büyük bir iftira olur mu?
Cevat Hoca bir fetvasında,
“Hediyeleşmenin sevap olduğunu” yazmıştı…
Bizimkilerine 
Bir kişiye, on maaş vermem,
Yandaşlarımla 
Kazandıklarımı paylaşmam hususunda,
Yine fetvayı almıştım…
Hayat pahalılığını umursamıyordum,
Çünkü
Yaşamayı bilmeyenlerle
Bu yaşamın yaşanmaması hakkında,
Cevat Hocamın
Başka bir fetvası olması gerekiyor…

İşte
Hayat böyle 
Güzel devam ederken,
100 koruma ile
Halkın içinde dolaşıyordum…
Tabi
Siyasetin gereği olarak,
Halk bana,
Ben ise halkımıza el sallıyordum…
Tam o esnada
Ameliyatlı kalbime bir sancı vurdu…
Tabi
Yanımda dolaşan özel doktorum
Hemen 
Duruma müdahale etmişti…
Ertesi gün
Halk toplanmış,
Karşımda üzgün duruyordu…
Önemsiz bir şeydi 
Ama 
Seçilmiş başbakanlarına üzülmüşlerdi…
Çok normaldi,
Onları kendinden fazla düşünen,
Fetva olmadan iş yapmayan
Başbakanlarını,
Çok ama çok seviyorlardı…
Onun için olacak
Altın kaplı bir taht getirmiş
Yorulmayım diye,
Beni onla getireceklerdi…
Ancak 
Oturarak değil de 
Yorulmayım diye, yatar şekilde
Bir mezarlığa gelmiş,
Dua edip, çıkıp gidecektik…
Fakat
O müthiş kalabalık beni
Mezarlıkta bırakıp, çekip gitmişlerdi…
Mezarlıkta,
Benimle Cevat Hoca kalmış
Biraz sonra o da gitmişti…
Çok geçmeden
Korkunç bir şekilde
İki kişi gelmiş, bana sorular soruyordu…
Yalan yok
İlk defa böyle korkmuştum…
“Ulan kimsiniz?
Ben koskoca başbakanım,
Siz kim oluyorsunuz?” diye, bağırıyordum…
Bana,
“Hak, Hukuk, Adalet
Ve
Liyakati soruyorlar,
Hediye
Niçin aldığımı, diyorlardı…
Fakirin,
Garip, gureba ve
Yetimin hakkını gözetip,
Gözetmediğimi” söylüyorlardı…
Öyle korkmuştum ki,
Sürekli sorulan bu sorulara
Cevap vermekten,
Aşırı derecede yorulmuştum…
“Ben 
Yaptığım her şey için,
Cevat Hocadan fetva aldım,
Bırakın beni,
Bırakıııııııııııııııınnnn” diye, 
Bir anda
Kendimi atmıştım…
Meğer
Yine rüya görüyormuşum…
Neyse
Korkudan altıma işemişim,
Çamaşırlarımı değişiyim de, yine geleyim…