Son haftalarda ataktayken, Dorukhan'ı en ileride 4'lü çizginin bir parçası olarak kullanıyordu Abdullah Avcı ve Trabzonspor, Hamsik'in de yönlendirmesi ile daha fazla pozisyon buluyordu. Şöyle ki; Dorukhan'ın uçta kullanıldığı cesur taktikte son 4 maçta rakiplerinden fazla şut çektiler. Önceki haftalardaki istatistikleri iyi değildi ve kalelerinde daha fazla şuta maruz kalıp özellikle Uğurcan'ın performansı ile yol alıyordu Bordo-Mavililer.

Sivasspor karşısında, soğuk hava ve sert zemin daha fazla efor harcatır mantığıyla olacak, temkinli başladı maça Trabzonspor. Cornelius ileride yalnız kaldı. Dorukhan bu kez defansın önünde, Hamsik'in yanındaydı, hatta Bakasetas da bu bölgeyi üçledi zaman zaman. Sivasspor, Kerem ve Özkan gibi genç isimlerle kurulu orta sahasıyla lidere karşı üstünlük kurdu, Uğurcan'ın da hatasıyla golü buldu.

Ardından Dorukhan'ı hemen hücum hattına yaklaştırdı Abdullah Avcı, hücumda bir fazla adam, daha fazla tehdit vardı artık. Sivasspor geride kalabalıkken, Cornelius'un boş koşusuna aldanıp Abdülkadir Ömür'ü boş bıraktılar. Abdülkadir fazla garantici bazen, 15'de mesela, önünü boşaltıp kale ile karşı karşıyayken vurmayıp pası düşünmüştü, bu kez kaleyi düşündü, eşitliği sağladı!

İkinci yarıda, iki kanatta iki yeni isim vardı Trabzonspor'da. Visca tutuk, Yusuf Erdoğan daha etkiliydi. Sivasspor kanatlarındaki Erdoğan'ın çabasına Henrique hiç eşlik etmedi. Brezilyalı oyuncu rakiplerin yüzüne bir tekme, bir de dirsek vururken vardı sadece! Karlı zeminlerde uzaktan şutlar önemli çözüm yoludur. Ev sahibi ekip Ahmet ve Kerem'le denedi, Uğurcan dikkatliydi. Trabzonspor'da ise gözler Bakasetas'taydı ama o Yunan oyuncu form tutamadı halen.

Yusuf Erdoğan ilk maçında ilk golünü atacakken Samba'nın çizgiden müdahalesi, mücadelesi çok, heyecanı az maçın en özel anıydı. Çok sayıda eksik oyuncu, zemin ve soğuk hava, iki takım için beraberliği öncelikli plan haline getirdi belli ki, az adamla hücum yaptılar, ileride çoğalmadılar çoğunlukla çünkü. Kaybettikleri 2 puandansa, kazandıkları 1'er puan daha değerliydi sanırım ve bu şartlarda gerçekçi bir yaklaşım olarak kabul edilebilir.