Siz onları şöyle duyuyorsunuz..
Çığ altında kaldı!
Metrelerce yuvarlandı!
Alevlerin içine daldı!
Ormanın derinliklerinde bulundu!
Uçurumdan çıkarıldı!
Ve...
Gözü yaşlı çocuklar, Türk bayrağına sarılı bir tabut.. Kenarında baygın bir eş.. Ana.. Baba.. Sorsan orman orman dağ tepe geziyorlar! İşte onlardan biriydi Maçka Hamsiköy Bekçiler mevkiinde aracında sıkışarak can veren Metin abi..
Ve bana müsade dedi..
Yalnız sessiz sedasız değil..
4 arkadaşı aracından atladı!
Kurtuldu o ise.. 
"Sende atla öleceksin" diye bağırmalarına rağmen, devletin aracını geride bırakmak istemedi.
Ekmek yediğim aracı kurtarırım diye düşündü.. 
Belki 'dur dururum' dedi ama..
Karadeniz'in her yıl ömrüne törpü olan omuzlarına yük bindiren o dağları buna müsade etmedi. 300 metrelik uçuruma sürüklendi. 
Şarkılarda 'Aman ormancı' diyerek dertleştiğimiz o abimizi aldı bizden..
Geride dediğim gibi..
Ona da böyle gitmek yakışırdı belkide. Yiğitçe.. 
Işıklar içinde elveda ' Yolcu'

0c78e9b0-2581-4a76-953b-b76e05d9a8e4c7ee8d31-4965-447f-aeb4-f9bd3ca9a39a