Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre deliller kesin ve takdiri olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kesin deliller ikrar, senet, yemin ve kesin hükümdür. Takdiri deliller ise tanık, bilirkişi, keşif, HMK 199’da düzenlenen senet dışındaki belgeler ve kanunda düzenlenmemiş diğer delillerdir.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre deliller kesin ve takdiri olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kesin deliller ikrar, senet, yemin ve kesin hükümdür. Takdiri deliller ise tanık, bilirkişi, keşif, HMK 199’da düzenlenen senet dışındaki belgeler ve kanunda düzenlenmemiş diğer delillerdir.

Kesin deliller hâkimin takdir yetkisini ortadan kaldıran ve hâkimi bağlayan niteliktedir. Takdiri deliller ise hâkimi bağlamaz ve hâkim takdir yetkisini serbestçe kullanabilmektedir. Kural olarak istisnalar dışındaki hukuki işlemlerde takdiri delillere başvurulmayıp, hukuki fiillerin ispatında başvurulabilmektedir. Taraflar delil sözleşmesi yaparak hukuki işlemlerinde takdiri delillerle ispatlanacağını kararlaştırabilirler.
Takdiri delillerden olan tanık delili Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tanık” adlı dördüncü bölümünde düzenlenmiştir (madde 240-265).
Tanık uyuşmazlık hakkında gördüğü, duyduğu ve öğrendiği bilgileri mahkemeye sunan kişidir. Tanıklık davanın tarafları dışındaki üçüncü kişi tarafından yapılabilir. HMK madde 240/1’e göre davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir. Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Bu listede gösterilmemiş olan kimseler tanık olarak dinlenemez ve ikinci bir liste verilemez. İkinci tanık listesi verme yasağı kamu düzenine ilişkindir. Bu sebeple de taraflar muvafakat etse dahi hâkim ikinci tanık listesini kabul edemez. İkinci tanık listesi verme yasağının bazı istisnaları mevcuttur. Özellikle de tanıkların bazı sebeplerle tanıklık yapamayacak durumda olmaları sonucunda ikinci tanık listesi verilebilmektedir. Tanık davetiye ile çağrılmaktadır. Ancak, davetiye gönderilmeden taraflarca hazır bulundurulan tanık da dinlenmektedir. Usulüne uygun olarak çağrılan tanık mahkemeye gelmez ise tanık hakkında zorla getirme kararı verilir.

Bir diğer takdiri delil ise bilirkişidir. Mahkeme tarafından çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, oy ve görüşü alınan kişidir. Hâkim hukuki konularda bilirkişiye başvuramaz. Çünkü kendisinin hukuki konularda bilgisi olması gerekmektedir. Ayrıca usul ekonomisi ilkesi de bunu gerektirmektedir. Hâkim resen bilirkişi incelemesine karar verebileceği gibi taraflarda bunu talep edebilmektedir. Tarafların talebinin hâkim tarafından kabul edilmesi sonucunda bilirkişi incelemesi için avans yatırılmalıdır. Yatırılmazsa bilirkişi incelemesi talebinden vazgeçilmiş sayılır.

Keşif takdiri delili madde 288-292 aralığında düzenlenmektedir. Hâkimin, uyuşmazlık konusu hakkında bizzat duyu organları yardımıyla bulunduğu yerde veya mahkemede inceleme yaparak bilgi sahibi olmasına keşif denir. Keşif kararını hâkim resen ya da tarafların talebi üzerine verebilmektedir. Keşif sırasında, yapılan tüm işlemler ve beyanları içeren bir tutanak düzenlenir. Taraflar ve üçüncü kişiler keşif kararının gereğine uymak ve engelleyici tutum ve davranışlardan kaçınmak zorundadırlar.

HMK 199’da bahsi geçen belgeler de takdiri delillerdendir.

MADDE 199- (1) Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.

HMK madde 192’ye göre Kanun’da düzenlenmemiş olan diğer delillere de takdiri delil olarak başvurulabilmektedir.