Afet bölgesinin sorunlarına çözüm ararken kendimizi, siyasetin yarattığı suni bir gündemin ortasında bulduk… 

Bugün yaratılan gündemin mimarı siyasilere ve Millet İttifakına “İyi bir siyasetçi nasıl olur ya da olunur? İttifaklar neden kurulur, nasıl yürümelidir?”  konularında bazı hatırlatmalar yapmak isterim…  

İyi bir siyasetçi nasıl olur? 

İyi bir siyasetçi inandıkları doğrultusunda, nerede olması gerektiğini bilendir. Attığı her adımın sonunu hesap edendir…    

İyi bir siyasetçi özüyle sözü bir, güvenilir, yol arkadaşlarını seçerken ilkeli olandır.  

İyi bir siyasetçi bir gurubu yönetme ve yönlendirme yeteneğine sahip, yapacakları ve yapamayacakları konusunda bilgili ve kendini bilendir.   

İyi bir siyasetçi yarın geri döneceği, sert çıkışlardan ve ani değişimlerden kaçınandır. 

İyi bir siyasetçi güç sarhoşluğuna kapılmayan, ruhsal dengesi sağlam, sonradan pişman olacağı ve itibar kaybına uğrayacağı söylemlerden uzak durandır.    

İkinci konu; İttifaklar nasıl yürür?  

9 Temmuz 2018 tarihi itibariyle uygulanmaya başlanan Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemiyle birlikte, partilerin varlığından çok ittifakları konuşmaya başladık.   

Koalisyon, parlamenter sistemde iki veya daha fazla siyasi parti veya grubun, seçimlerde çoğunluk oyu alan bir siyasi partinin kazanmaması durumunda hükümeti oluşturmak için işbirliğini ifade eder. Koalisyonlar seçimden sonra hükümet kurma amacıyla oluşur.

İttifaklar ise seçimden önce, çoğunluk sandalyelerini alarak seçimleri kazanmak, ortak çıkar veya ortak bir hedefe ulaşmak için bir birlik veya birliktelik anlamına gelir.  

İttifak sisteminde gerek iktidar gerekse muhalefet kanadında olsun, partilere, beraber oldukları partileri göz önünde bulundurarak hareket etme zorunluluğu getirir. 

İttifaklar siyasal partileri kurumsal kimlikleriyle siyaset yapma koşullarını kısmen yok eder. Siyasi partiler ideolojik bakışlarını terk ederek, daha pragmatist bir tavra yönelir. Öncelik birlikte hareket etme anlayışı üzerine olur.  

Geçmişte adeta “kanlı bıçaklı” olan partiler bile, iktidar ya da muhalefet cephesine karşı bir araya gelebilirler.   

Diyeceğim o ki, bütün partiler bu gerçekleri bilerek bir ittifak içinde yer alır. Dolayısıyla ittifak süreçlerinin sağlıklı işlemesi için ittifak partilerinin, ana ilkelerinde çok ayrı düşmemeleri gerekir.  

Sonuç;  

Millet ittifakında karşılıklı “Ya bu deveyi güdeceksin, ya bu diyardan gideceksin.” göndermeleri yapılıp barış ilan edildikten sonra, “aynı heyecanla yürüyoruz, biriz” mesajları verilse de, “güvensizlik ortamı ve karşılıklı hakaretler” yüzünden, seçmendeki ittifak insicamı bozulmuştur.  

Millet ittifakı seçmeni düne kadar “stratejik oylama” olarak adlandırılan; (Cumhur ittifakını yenilgiye uğratmak gibi) belli bir sonuca yönelik, ittifak menfaatine ve amacına uygun bir davranış içindeyken yarın sandıkta ideolojik davranabilir.    

Önemli; Siyasi partilerin çoğu kısa zamanda kazanmak üzerine plan yapıyor… Elbette ki kazanmak önemlidir lakin siyaset uzun ve organize bir süreçtir. İlkelerinizi kaybetmeden alacağınız yol “istikrar ve süreklilik” ancak ömrünüzü uzatır ve de başarı getirebilir. 

Not; Deprem bölgesinde onlarca çözülememiş sorun varken, siyasi kavgalarını çözmek adına gündemi meşgul edenler artık Türk Milletine yüzünü dönmelidir. Nihayetinde deprem sadece iktidarın sorunu değildir.