Bismil,
Batman’la, Diyarbakır arasında
Her iki kente de
Aynı uzaklıkta olan,
Diyarbakır’ a bağlı bir ilçedir…
Prof. Dr. Kenan Yazıcı Hocam
Bitki örneklerini toplamak için
Sason’a doğru giderken
Bende
Diyarbakır’a gitmek için
Batman İlçe Otogarına gidince
Bir simsara,
“Diyarbakır’a gidecek
Minibüsleri sormuş oldum…”
“Ağabey,
Önce Bismil’e gideceksin
Oradan
Diyarbakır’a giden
Minibüsler var,
Aktarmalı olarak gidebilirsin” dedi…
Bir an tereddüte düşerek,
“Burası ilçe otogarı
Ondan mı öyle?” diye,
Kendi kendime soru sordum…
Fakat
Bir önceki gün,
Siirt’e aynı yerden binip gitmiştim…
Hem zaman kaybı,
Hemde
Daha pahalıya gitmiş olacağım…
Simsar,
“Ağabey,
Hemen kalkıyor
Al biletini” diye, beni zorluyordu…
Ama
“Şöyle bir dolanayım” diyerek,
Turlamaya başladım…
Çok değil
3 yazıhane ötede
“Diyarbakır,
Diyarbakır” diye,
Başka bir simsar, bağırıyordu…
Öyle kızmışım ki,
Duygularımı anlatamam…
Hemen
Önceki simsarın yanına giderek,
“Hani
Diyarbakır’a gitmiyordu, utanmıyor musun?
Ben misafirim,
Sana kanmış olsam
Boşa zaman kaybedecektim” dedim…
Benden yaş olarak
Çok büyük olan bu adam,
“Ağabey,
Ben Bismil’in simsarıyım
Diyarbakır’ın değil” diye, söyledi…
Neyse
Diyarbakır minibüsüne binerek,
1 saat 15 dakikada
Diyarbakır’a gitmiş oldum…
Doğu
Ve
Güneydoğu Anadolu’nun
Neresine giderseniz gidin
Yollar,
Otoyol gibi çok güzeller…
Hemen hepsi
4 şeritli ve düz yollar…
Şehirlerarasında askerler
Kimlik kontrolü yapmaktalar…
Kenan Hocamla buraya geliş yolunda,
Birçok yerde
61 plakayı gören asker ve polisler,
Bizi hiç durdurmadılar…
Neyse
Diyarbakır Ulu Camiye giderek,
Sur içinde alış veriş yaptım…
Saat 17.00 gibi
Tekrar
Batman minibüsüne binerek,
Batman’a gittim…
Ertesi sabah
Batman Trabzonsporlular Dernek Başkanı
Necmi Malkoç aradı…
Cuma sabahı yani o gün erkenden
Trabzon’a gitmek için yola koyulacağımızdan
Fazla zamanımız yoktu…
Fakat yine de
Batman Trabzonsporlular Derneğine gidip,
Orada biraz oturduk…
Ve
Oradan Trabzon yoluna koyulduk…
Diyarbakır Bismil’e,
Bismil’den, Bingöl Genç
Ve
Bingöl merkeze,
Oradan da Elazığ’a ve Tunceli’ye geldik…
Tunceli merkezde durarak,
Hem
Tunceli’yi gezdik
Hemde yemek yemiş olduk…
Lokantada yemek yerken,
Bir heykel gördüm…
Garson kıza
Bu heykelin kim olduğunu sorunca,
“Şeyh Rıza,
Burada katledildi” diye, cevap verdi…
“Kim bu Şeyh Rıza?” diye,
Cahilliğimden olacak kıza sorunca,
Meğer
Bu heykelin,
“Şeyh Sait” olduğunu öğrendim…
Neyse Tunceli,
Munzur Çayı alt tarafından geçen
Onun
Hemen üzerinde kurulmuş,
Çok küçük ama güzel bir şehir…
Oradan da çıkıp
Pülümür yoluna girdik…
21 tane kar tüneli olan
Bu yolda,
Birçok teröristin leşinin döküldüğü
Ve
Pülümür Çayını
Kırmızıya boyadığı için
Üzerinde olan köprünün ismi,
“Kırmızı Köprü” olarak, anılmaktaydı…
Bu köprüden geçerek,
Erzincan merkeze geldik…
Oradan Kelkit,
Kelkit’ten ise yeni yapılan
Tünellerden geçerek,
Gümüşhane merkeze uğramadan
Zigana Tüneline girdik…
Zigana Tünelinden çıkınca
Sis, pus, yağmur ve
Soğuk bir hava ile karşılaştık…
40 derece sıcaklıktan,
5 derece sıcaklığa geldik…
Yanıyorken,
Donmaya başladık…
Neyse
5 günlük bu gezimizde
Doğunun insanının içtenliğini,
Misafirperverliğini gözlemledik…
Tabi
Bazı çürük elmalar,
Her yerde var…
Özellikle,
Batman Valimiz Hulusi Şahin’e
Özel Kalem Müdürü Mehmet Arslan’a
Siirt Gazeteciler
Dernek Başkanı Atilla Durak
Ve
Siirt Sonsöz Gazetesi çalışanlarına
Bizimle ilgilendikleri için
Çok teşekkür ederim…
Bir gezimizi,
Olduğu gibi sizlere aktarmaya çalıştım…
Doğu gezimizden
Aklımızda kalanlar bunlar…
Başka bir gezide
Buluşmak üzere, hoşça kalın…