Eveeeet
Biliyorsunuz ki,
Sürmene’ye sürgün edildim…
Sürgünün
İlk gününde sabah 07.15’te
Terminalin önünden,
Sürmene
Abdullah Kanca MYO 
Servisine bindim…
Servisteki
Personel arkadaşlarla tanıştım…
Yaklaşık
1 saatlik yolculuktan sonra
Abdullah Kanca MYO ulaştık…
Öğrenci İşleri bürosunda
Personel arkadaşlarla 
Tanışmış olduk…
Fakat
Memur arkadaşlar aralarında
Öyle yüksek sesle
Konuşuyor ki,
Bir anda şaşırmıştım…
Hemen aklıma,
“Çok bağıran sesini, 
Daha az duyurur” sözü gelmişti…
Buradan sonra
İlk gittiğim mekân,
Abdullah Kanca MYO kütüphanesiydi…
Fakat
Hayal kırıklığına uğradım…
Geniş bir kütüphanenin içinde
Yüzlerle 
İfade edilecek kitap
Ve 
Boş raflara rastlayıverdim…
20 Bin kitaplık
Benim şahsi kütüphanem,
Burayı görünce,
Gecekondunun yanında
Bir saray gibi gelmişti, bana…
Bu kütüphaneye
Bende
Bir katkı yapayım diye,
“Doğudan Batıya”,
“Trabzon’da Bir Köy 
Dolaylı, Canbur”
Ve
“KTÜ’de Ben de Varım” adlı
Kitaplarımdan,
Birer adet bu kütüphaneye,
Bağışlama kararı aldım…
MYO’ un
Hemen alt tarafında,
Bir gemi tersanesi var…
Oradan
Çok gürültü ve
Toz okulun içine kadar geliyor…
Meğer
Burası eski tersaneymiş…
Belediye yeni tersane yapınca
Gemi imalatçıları
Oraya taşınmış oldular…
Fakat
Bazı uyanık imalatçılar,
Hem yeni,
Hem de eski tersaneyi kullanmaya,
Devam ediyorlarmış…
Belediyenin,
Kaymakamlığın,
Valiliğin,
Büyükşehir belediyesinin,
Hemen
Devreye girmesi
Ve
Bu sorunu çözmesi gerekiyor…
Bu uyanık imalatçıların
Bu yeri
Derhal boşaltması,
Bu alanı
Üniversiteye devretmesi gerekiyor…
Bu arada
MYO Müdürü
Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Soytürk
Ve
MYO Sekreteri,
Ergün Nail Alpaslan
Beni çok iyi karşıladılar…

Tabi 
Adını MYO veren
Abdullah Kanca’yı da tanıdım…
Rahmetli Abdullah Kanca
Girişimcilere
Örnek bir kişiliktir…
Sürmene’de
Çekiç, keser imal ederek
İş hayatına başlayan Abdullah Kanca,
Bu dükkânı
İstanbul’a taşıyarak,
Dışa açılmayı başarabilmişti…
Kısa zamanda
40-50 kişinin çalıştığı bir fabrikaya,
Daha sonra da
Keser çekiç yerine
Otomobil 
Yedek parça imal etmeye başlamış
Ve
Türkiye’nin,
İtibarlı işadamlarından, 
Sayılı zenginlerinden biri olmuştu… 

Sürgün yerim,
Onlarca
Fakülte ve MYO varken,
Niye
Sürmene Abdullah Kanca MYO diye
Düşünüp,
Bir anda aklıma gelince,
Sinirim geçmiş
Hatta sevinmeye başlamıştım…
Sayın rektörüme kızgınlığım,
Bir anda
Sempatiye dönüşmüştü…
Sayın rektörüm beni buraya verirken,
Bir şeyler düşünmüş olmalıydı…
Hani
Birkaç yazımda,
“Ağır cezada yargılanan kim?” diye,
Soru sormuştum…
İşte
Meğer o olay bu MYO’ da olmuş…
Sayın rektörüm
Araştırmacı Yazar
Ve
Türkiye gündemini oluşturan
Bir gazeteci olarak,
Olayları 
Yerinde incelememi istemiş…
Şu anda
Mahkemelik olan bu olayı
Etkilemeden,
Karar verecek olan
Savcı ve 
Hâkimlerimize yardımcı olmayı 
İstediğinden,
Birde 
Gazeteci gözüyle görmem için
Buraya 
Göndermiştir, sanırsam…
Bana bu fırsatı sunduğundan dolayı
Sayın Rektörüme
Teşekkür etmek için başdanışmanını aradım…
Fakat
O da olayları yanlış anladığından
Beni engellemiş…
Olsun!
Bende sesimi buradan duyururum,
Bana bu imkânı veren
Sayın Rektörüme,
Teşekkür eder, saygılar sunarım…

Bu gece,
Sevgili Peygamber Efendimizin (as)
Doğum günü…
Bu vesile ile bu geceki
Mevlit Kandilinizi kutlar,
Herkese
Nice kandiller dilerim…